26 Şubat 2009 Perşembe

Avrupa Kıtası Ülkeleri,Avusturya

Avusturya

Avusturya (Almanca: Österreich (yardım·bilgi)) ya da resmî adıyla Avusturya Cumhuriyeti (Almanca: Republik Österreich (yardım·bilgi)), Orta Avrupa'da denize kıyısı olmayan, dokuz eyaletten oluşan bir federasyondur. Batıda Lihtenştayn ve İsviçre, güneyde İtalya ve Slovenya, doğuda Macaristan ve Slovakya, kuzeyde ise Almanya ve Çek Cumhuriyeti ile komşudur.




Tarih

Ana madde: Avusturya tarihi
Çok eski tarihlerden beri insanların yaşadığı bu ülke, M.Ö. 100 yıllarında Romalılar tarafından işgal edilmiştir. Almanya ile beraber olan Avusturya'ya 803 senesinde Şarlman tarafından "Doğu Marklığı" unvanı verildi. Böylece Germen İmparatorluğunun bir parçası olarak kurulmuş oldu. Daha sonraları başa geçen Habsburg Hanedanı, ülkenin sınırlarını genişletmişlerdir. 15. yüzyılda Avrupa'nın ve Hıristiyanların en güçlü devleti haline gelen Avusturya, Osmanlılara karşı arkası kesilmeyen saldırılara liderlik etmiştir. 16. yüzyıl başlarında Osmanlı Devleti çeşitli seferler ile 1529'da Macaristan'ı daha sonra 1540'ta Avusturya'yı yendi. İmparator I. Ferdinand, Macaristan'ın Osmanlı Devletine bırakılması ve senede 30.000 duka altını vergi vermek şartları ile bir antlaşma imzaladı. Böylece Avusturya'nın saldırıları son buldu.

Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşları sonucunda Osmanlı Devletinden ayrılan Macaristan ile birleşerek Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nu kurdular. I. Dünya Savaşında parçalanan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'ndan Avusturya harp sonunda Almanya ile birleşmek istemesine rağmen, galip devletler buna müsaade etmediler. Bağımsız bir devlet olarak kurulan Avusturya Cumhuriyeti, II. Dünya Savaşında Hitler tarafından 1938'de Almanya'ya katıldı. Savaş sonunda Almanya'nın yenilmesi ile Avusturya; Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, İngiltere ve Fransa tarafından işgal edildi. 1955'te bu devletlerle bir antlaşma yapıldı.





Coğrafya

Avusturya Batı'da Konstans Gölü'nden doğuda Neusiedl Gölü'ne kadar uzanır. En doğu noktasından en batı noktasının uzaklığı 570 kilometre, en kuzey noktasından en güney noktasının uzaklığı yaklaşık 300 kilometredir.

Doğu Alpler üzerinde kurulmuş bulunduğundan ülkenin aşağı yukarı dörtte üçü dağlık arazidir. Kuzeyde ülkeyi batıdan doğuya kateden Tuna Nehri'nin ülkedeki uzunluğu 350 kilometredir. Bu kısımlar en alçak yerlerdir. Alpler Avusturya'da ülkeyi batıdan doğuya doğru üç sıra halinde kaplamışlardır. Ülkenin en yüksek dağı 3798 m ile "Gross Glockner"dir.

Göller bakımından çok zengin olmasına rağmen bu göller çok küçüktür. En büyük gölü Neusiedl Gölü'dür ki, yüzölçümü 320 km² dir. Bunun bir kısmı da Macaristan'a aittir.





İklim

Avusturya'nın büyük bölümü, karasal ve okyanus etkileri gösteren, Orta-Avrupa geçiş ikliminin etkisi altındadır. Yoğun yağış ve Batı rüzgarı iklimi etkileyen önemli etkenlerdir. Alp bölgesinin kendine ait bir iklim özelliği vardır. Bu bölgede yazlar serin, kışlar bol kar yağışlıdır. Burada yıllık yağış 3000 mm seviyesine ulaşır.

Ülkenin kuzey ve batısını etkisi altına alan okyanus etkisi nedeniyle bu bölgelerde yağışlar daha düşük (yıllık 2000 mm) ve yıl içinde sıcaklık farklılaşmaları daha stabildir. Kışlar bu bölgelerde göreceli olarak yumuşak ve yazlar da sıcak geçer. Salzburg'da ortalama sıcaklık Ocak ayında -2 °C Temmuz'da 18 °C'dir.

Ülkenin doğusunda karasal iklim egemendir. Bu bölgede kışlar çok sert ve yağışlı geçer. Yağışlar genellikle kar şeklinde olup, alçak yerlerde yağmur halinde olur. Hava sıcaklığı kışın genellikle 0 °C'ın altında bulunur. Bu zamanda dahi hava açık ve berrak olduğundan kış sporlarına elverişlidir. Ortalama sıcaklık Ocak ayında -4 °C, Temmuz ayında 18 °C'dir. Bu bölgede yıllık yağış oranı 600 mm civarındadır.

Tuna Nehri kış aylarında donduğundan, ulaşımın aksamaması için buz kırma çalışmaları devamlı yapılır. Yükseklerde fırtınalar bazen çok şiddetli olur. Kara iklimi özelliğinden dolayı yaz ayları sıcak geçer. Sıcaklık ortalaması 20 °C'ın üzerindedir. Bu mevsimde az miktarda da olsa yağış görülür.




Bitki örtüsü ve hayvanlar
Ülkenin toplam alanının yarıya yakını ormanlıktır. Kuzey Alplerin ön bölgesini daha çok meşe ve kayın ağaçlarının hakim olduğu ormanlar kaplar. Waldviertel ve Hausruck bölgeleriyle merkezi Alpler'in doğu kısmı kayın, meşe, akçaağaç, ladin ağırlıklıdır.

Avusturya'nın en önemli çevre sorunu sanayi, turizmin yol açtığı yoğun trafik ve çevre ülkelerin çevre kirliliğinin büyük katkıda bulunduğu asit yağmurudur. Ormanlık alanın dörtte biri bu problemden etkilenmektedir ve kimi bölgelerde ağaç sayısında hızlı bir azalma gözlenmektedir. Yoğun tarım, elektrik enerjisi elde etmek üzere yapılan barajlar ve ormanların azalmasıyla ortaya çıkan erozyon ülkenin diğer önemli çevre sorunlarıdır.

Avusturya'nın hayvanlar dünyası Orta Avrupa'nın çeşitliliğini gösterir. Dağlık bölgelerin tipik türleri dağ keçileri ve dağ sıçanlarıdır. Ormanlarda ayrıca karaca, alageyik ve yaban domuzları da yaşar. Ülkede 1997 yılından beri koruma altında bulunan iki düzine kadar özgür kahverengi ayı yaşamaktadır. Ülkenin doğusunda tarla faresi ve tarla sincabına rastlanır.

Ülkenin toplam alanının % 24'ü doğal koruma altındadır. Avusturya'da üç doğal park, yüzlerce de koruma alanı ve doğal park bulunur.





Doğal kaynaklar

Ülkenin aşağı yukarı %47'si ormanlarla kaplıdır. Orta Avrupa'nın en fazla ormana sahip ülkesidir. Alplerin 2150 metreye kadar olan yüksekliklerinde mevcut olan ormanların büyük bir kısmı özel şahıslara aittir.

Madenler bakımından oldukça zengin sayılan Avusturya'da demir, magnezyum, grafit ve kömür elde edilir. Dünyada en çok grafit üreten ülkedir. Petrol ve doğal gaz üretiminde Avrupa'da dördüncü sıradadır. Bunlardan başka bakır, çinko, kurşun, antimon, boksit ve tungsten madenleri de kafi miktarlarda üretilmektedir.




Nüfus

8,17 milyon olan nüfusun yaklaşık % 93'ü Avusturyalı'dır.Türkler, Almanlar, Slavlar, Hırvatlar ve Macarlar (özellikle Burgenland'da), Slovenler (özellikle Karintiya'da), Çekler (özellikle Viyana'da) ve daha küçük sayıda da İtalyanlar, Sırplar ve Romenler ülkenin diğer azınlık gruplarıdır. Nüfusun %18,6'sını 1-14 yaş grubu, %61,6'sını 15-59 yaş grubu, %19,8'ini de 60 yaşından yukarısı teşkil etmektedir. Halkın % 68'i şehirlerde yaşar. Ülkenin nüfus yoğunluğu kilometre kareye 99 kişidir. Bununla birlikte nüfus alana eşitsiz dağılmıştır. Alplerin geniş bölgelerinde yerleşim yoktur. Yıllık nüfus artışı 2004 yılına göre yüzde 0,14 seviyesindedir. Ortalama yaşam süresi erkeklerde 76, kadınlarda 81,9 yıldır.





Nüfus
Statistik Austria'ya göre
Yıl Nüfus
1527 civarında 1.500.000
1600 civarında 1.800.000
1700 civarında 2.100.000
1754 2.728.000
1780 2.970.000
1790 3.046.000
1800 3.064.000
1810 3.054.000
1821 3.202.000
1830 3.476.500
1840 3.649.700
1850 3.879.700
1857 4.075.500
1870 4.520.000
1880 4.941.000
1890 5.394.000
1900 5.973.000
1910 6.614.000
1913 6.767.000
1919 6.420.000
1923 6.535.000
1930 6.684.000
1939 6.653.000
1951 6.935.000
1961 7.086.000
1971 7.500.000
1981 7.569.000
1988 7.697.000
1991 7.755.000
2001 8.043.000
2007 8.315.000






Başkent Viyana
48°12′N, 16°21′E
En büyük şehir Viyana
Resmi dil(ler) Almanca, Slovence(yerel),
Macarca (yerel)
Hükümet Parlamenter Demokrasi
- Cumhurbaşkanı Heinz Fischer
- Şansölye (Başbakan) Werner Faymann
Bağımsızlık
- Tanınma
27 Temmuz 1955
- Deklarasyon 26 Ekim 1955
AB'ye kabul 1 Ocak, 1995
Yüzölçümü
- Toplam 83,872 km² (115.)
32383 sq mi
- Sular (%) 1.7
Nüfus
- 2007 yılında 8,316,487 (93.)
- 2001 sayımına göre 8,032,926
- Yoğunluk 99/km² (99.)
257/sq mi
GSMH
(Satın alma gücü paritesi)
2006 tahmini
- Toplam $279.5 (34.)
- kişi başına $36,000 (8.)
Gelişmişlik Endeksi (2005) 0.948 (15.) – high
Para birimi euro (€) ² (EUR)
Saat dilimi CET (UTC+1)
- Yaz CEST (UTC+2)
İnternet alan adı .at ³
Telefon kodu +43

Avrupa Kıtası Ülkeleri,Rusya

Rusya

Rusya (Rusça: Росси́я (yardım·bilgi), Rossiya) ya da resmî adıyla Rusya Federasyonu (Rusça: Росси́йская Федера́ция (yardım·bilgi), Rossiyskaya Federatsiya), Doğu Avrupa ile kuzey Asya'ya yayılmış, ve 17,075,400 km²'lik[1] yüzölçümü ile dünyanın en geniş ülkesidir.[2] Nüfus olarak ise sıralamada sekizincidir. [3][dipnot 1]




Tarihi
Ana madde: Rusya tarihi

Rusya'nın tarihi Doğu Slavlarla başlar. Kiril Abecesi'nin icat edildiği 864 yılından önce Rusların tarihi hakkındaki bilgiler azdır. Rusların kurduğu ilk büyük devlet olan Kiev Knezliği 13. yüzyılda Moğol istilasına uğrayarak yıkıldı. 14. yüzyılda kurulan Moskova Knezliği ise zamanla gelişerek 16. yüzyılda Rusya Çarlığı haline geldi. Bu Çarlık 18. yüzyılda daha da güçlenerek Rusya İmparatorluğunu oluşturdu.

Rusya I. Dünya Savaşı'nda iken monarşiden hoşnut olmayan Bolşevikler işçi ve köylü kitlelerini yanlarına alarak 1917 yılında Ekim Devrimini yaptılar. Bu tarihten sonra Rusya sosyalizme dayalı bir devlet yapısı oluşturdu. Eski Rusya İmparatorluğu'nun sömürgeleri olan bir çok devleti de kapsayan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'ni ilan etti. II. Dünya Savaşını Soğuk Savaş yılları izledi. Rusya'nın başını çektiği Sovyetler Birliği Doğu Avrupa'daki bir çok devletle Varşova Paktını imzalayarak Doğu Bloğu'nun önderliğini üstlendi. Batı Bloğu ülkeleri de NATO örgütünü kurdular. Ancak ekonomik ve askeri açılardan Batı Bloğu'nun gerisinde kalan Doğu Bloğu 1990lı yıllarda parçalandı. Bu parçalanmayı Sovyetler Birliği'nin kendisi de izledi. Bütün Sovyet Cumhuriyetleri birer birer bağımsızlıklarını ilan ettiler. 1991 yılının Aralık ayında da Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti de bağımsız bir ülke haline gelerek Rusya Federasyonu'nu oluşturdu.




Coğrafya ve İklim
Rusya Federasyonu Avrasya kıta sahanlığının kuzeyinde bulunur. Arktik (Kuzey Kutup dairesi) ve çevresindeki (sub-Arktik) bölgelerin büyük bir oranı sınırları içinde olduğundan diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, metrekareye daha düşük kişi yoğunluğuna, ekonomik faaliyet ve coğrafi (fiziki) çeşitlik görülür. Bu bölgelerden daha güneye gelindiğinde coğrafi ve bitki örtüsü çeşitliliği artar. Rusya dünyanın en soğuk ülkesidir.diğer iklimlere göre kış aylarında 3 kat fazla soğuk hissedilir.[4] Ortalama yıllık sıcaklık −5.5 °C (22 °F)dir. Karşılaştırma için İzlanda'nın ortalama yıllık sıcaklığı 1.2 °C (34 °F) ve İsveç'in ortalama yıllık sıcaklığı 4 °C (39 °F)'dir. Lakin bu karşılaştırma, ülke genelini gösterdiğinden geniş yüzölçümde değişken ve ılıman iklim çeşitliliğine sahip Rusya için yanıltıcıdır.




Zaman Dilimi
Rusya Federasyonu toprakları 11 zaman dilimi boyunca uzanır. Bu kadar farklı zaman dilimine yayılabilmiş tek ülkedir.Bunun nedeni diğer ülkelere göre toprak yüzölçümünün fazla olmasıdır.Rusya dünyanın yüz ölçümü bakımından en geniş ülkesidir bu yüzden zaman dilimleri uzantısı 11 dilimdir.




Nüfus

141 milyonluk Rusya nüfusunun %73'ünü kentlerde yaşayanlar, %27'sini ise kırsal kesimde yaşayanlar oluşturmaktadır.Ayrıca Rusya nüfus bakımından dünyanın en kalabalık sekizinci ülkesi konumundadır(sırayla diğer ülkeler:çin,hindistan,amerika birleşik devletleri,endonezya,brezilya,pakistan,bangladeş)

Rusya nüfusunun yaklaşık %20'sini Türk halkları oluşturmaktadır.

60 farklı etnik grubun yaşadığı Rusya Federasyonu'nda başlıca etnik gruplar şunlardır; 100 milyon Rus, 3,8 milyon Tatar, 2,2 milyon Ukraynalı, 1 milyon Yakut Türkü, 1 milyon Karaçay-Çerkes, 1,2 milyon Çeçen, 1,2 milyon Beyaz Rus, 1,1 milyon Moldovalı, 1,1 milyon Türk, 950 bin Udmurt, 1 milyon Azeri, 400 bin Alman.[kaynak belirtilmeli]

Dünyada en fazla etnik grubun yaşadığı ülkedir[kaynak belirtilmeli]Yaş ortalaması erkeklerde 35, kadınlarda ise 41 dir. Ortalama ömür ise sırasıyla, 59 ve 71 yıldır.




Nüfus
141 milyonluk Rusya nüfusunun %73'ünü kentlerde yaşayanlar, %27'sini ise kırsal kesimde yaşayanlar oluşturmaktadır.Ayrıca Rusya nüfus bakımından dünyanın en kalabalık sekizinci ülkesi konumundadır(sırayla diğer ülkeler:çin,hindistan,amerika birleşik devletleri,endonezya,brezilya,pakistan,bangladeş)

Rusya nüfusunun yaklaşık %20'sini Türk halkları oluşturmaktadır.

60 farklı etnik grubun yaşadığı Rusya Federasyonu'nda başlıca etnik gruplar şunlardır; 100 milyon Rus, 3,8 milyon Tatar, 2,2 milyon Ukraynalı, 1 milyon Yakut Türkü, 1 milyon Karaçay-Çerkes, 1,2 milyon Çeçen, 1,2 milyon Beyaz Rus, 1,1 milyon Moldovalı, 1,1 milyon Türk, 950 bin Udmurt, 1 milyon Azeri, 400 bin Alman.[kaynak belirtilmeli]

Dünyada en fazla etnik grubun yaşadığı ülkedir[kaynak belirtilmeli]Yaş ortalaması erkeklerde 35, kadınlarda ise 41 dir. Ortalama ömür ise sırasıyla, 59 ve 71 yıldır.





Resmi dil Rusça
Başkent Moskova
En büyük şehir Moskova
Başkan Dimitri Medvedev
Başbakan Vladimir Putin
Yüzölçümü
- Toplam
- Su %'si Ülkeler arasında 1'inci
17.075.400 km²
%0,5
Nüfus
- Toplam (2002)
- Nüfusyoğunluğu Ülkeler arasında 9'uncu
145,000,000
8,3/km²
GSMH
- Toplam
- Kişi başına GSMH (Satın alma gücü 2005 tahmini)
1,450 trilyon $ (Ülkeler arasında 9'uncu)
9,800 $
Bağımsızlık 26 Aralık 1991
12 Temmuz 19901
Para birimi Ruble (RUB)
Saat dilimi
(UTC+2 - UTC+12)
Ulusal marş Rusya Federasyonu Ulusal Marşı
İnternet alan adı .ru
Uluslararası arama kodu 7

25 Şubat 2009 Çarşamba

Avrupa Kıtası Ülkeleri,Romanya

Romanya
Romanya (Rumence: România, UFA: /ro.mɨˈni.a/), Orta Avrupa'nın güney doğusunda, Balkan Yarımadası'nın kuzeyinde bulunan bir ülke. Ülke kuzeyde ve kuzeydoğuda Ukrayna, kuzeydoğuda Moldova, kuzeybatıda Macaristan, güneybatıda Sırbistan, güneyde Bulgaristan ile komşudur.[1] Ayrıca ülkenin doğuda Karadeniz'e kıyısı vardır.[2]

Avrupa Birliği üyesi olan ülke birlik ülkeleri içinde 7. büyük yüz ölçümü,[3] 9. büyük nüfusa sahiptir.[4][5] Ülkenin başkenti ve en büyük kenti konumundaki Bükreş, 2,2 milyon nüfusu ile Avrupa Birliği'nin en büyük 6. kentidir.[6] Erdel bölgesinin büyük kentlerinden Sibiu, 2007 Avrupa Kültür Başkenti seçilmiştir.[7]

Romanya, Avrupa Birliği[8][9], Frankofon[10], Latin birliği[11], Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı[12][13], Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü[14] gibi uluslararası kuruluşlara üyedir.




Etimoloji
Ülke adı olan Romanya, Latince Romanus (Roman)'dan gelir.[15][16]

Rumenler adları hakkında şunları söylemiştir; adları Romanus'un (Rumence: Român/Rumân) 16. yüzyılda Erdel, Moldova ve Eflak'ı gezen İtalyan hümanistleri de içine alan bir grup yazar tarafından işaret edilen bir türevidir.[17][18][19][20]





Tarihi

Romanya Avrupa'daki en eski insan fosillerinin keşfedildiği ülkedir. 2002 yılında Romanya'nın batısındaki bir mağarada keşfedilen (Kemikli Mağara Rumence: Peştera cu Oase) bu fosillerin 42.000 yıl öncesine ait olduğu tahmin edilmektedir. Romanya topraklarında kurulan ilk devlet Trakların kurduğu Daçya Krallığıdır. Bu devlet 101-107 yılları arasında Roma İmparatoru Trajan'ın orduları tarafından işgal edilerek Roma İmparatorluğu'nun bir eyaleti haline geldiler. Roma İmparatorluğu'nun çökmesinden sonra bu topraklar Gotlar, Hunlar, Avarlar, Slavların istilasına uğradı. 9.-11. yüzyıllar arasında Birinci Bulgar Devleti'nin bir parçası haline geldi. Bu dönemi Macar, Peçenek, Kuman ve Tatar istilaları izledi.

Rumenler ilk defa 14. yüzyılda kendilerine ait devletler kurmayı başardılar. Bu devletler 1310 yılında I. Basarab tarafından kurulmuş Eflak Beyliği ve 1352 yılında Dragoş tarafından kurulmuş Boğdan Beyliğidir. Günümüzdeki Romanya'nın bir parçası olan Erdel ise 10.-16. yüzyıllar arasında Macaristan Krallığının bir parçasıydı. 15. ve 16. yüzyıllarda bu üç ülke de Osmanlı Devleti'nin himayesi altına girdiler. Osmanlı döneminde Eflak ve Boğdan tampon devletlerdi. Osmanlılara vergi verir, savaşlarda asker yardımı yaparlardı. Beyliklerin voyvodaları Rumen soyluları arasından Osmanlı padişahı tarafından atanırdı. Ayrıca bu beylikler İstanbul'un yiyecek ihtiyacını karşılamakta önemli bir rol oynarlardı. Ancak Osmanlılar Romanya'yı hiç bir zaman tamamıyla ilhak etmediler. Bükreş ve Yaş gibi büyük Romanya şehirlerinde sık sık Osmanlı vatandaşlarına rastlandıysa da oranları azdı. Bu şehirler hiç bir zaman Sofya, Belgrad, Selanik veya Üsküp gibi Osmanlı karakteri kazanmadı. 18. yüzyıla kadar Eflak ve Boğdan'ın voyvodaları Rumenlerin arasından seçilirdi. 18. yüzyılda ise Fenerli Rumlar arasından seçildiler. Bu durum 1826 yılında Yunanistan'ın bağımsızlığını kazanmasına kadar devam etti.

Osmanlılar 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı'nı kaybedince 1821 yılında Rusya'yla Bükreş Antlaşması'nı imzalayarak Besarabya'yı Rusya'ya bırakmak zorunda kaldılar. Besarabya Boğdan'ın Prut nehrinin doğusunda kalan kısmıydı. Bu anlaşma Boğdan'ı ikiye bölmüş oldu. 93 Harbi'nde Osmanlıların Ruslar karşısında aldıkları yenilgiden sonra 1878 yılında yapılan Berlin Antlaşması'yla Eflak ve Boğdan Osmanlı Devleti'nden bağımsızlıklarını kazandılar. Romanya adı altında birleştiler. Ancak Rusya 1821 yılında ele geçirdiği Besarabya'yı geri vermedi. Bu bölge daha sonra SSCB'nin Moldova Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti haline gelecekti.

1881 yılında Romanya Krallığı ilan edildi. Alman Hohenzollern Hanedanından Prens Karl Eitel Friedrich Zephyrinus Ludwig Romanya kralı olarak I. Carol adını aldı. Romanya I. Dünya Savaşı'na İtilaf Devletlerinin yanında katılarak savaştan karlı çıktı. Ancak II. Dünya Savaşı'nda Almanya'nın yanında yer alarak Faşizme yöneldi. 1944 yılında Kızıl Ordu Romanya'yı işgal etti. 1947 yılında komünist Romanya Halk Cumhuriyeti ilan edildi. 1967 yılında Nikolay Çavuşesku Romanya'nın devlet başkanı oldu. 1989 yılında Romanya Devrimi'yle Çavuşesku iktidarı son buldu ve Romanya demokrasiye geçti. 2004 yılında NATO'ya 1 Ocak 2007 tarihinde de Avrupa Birliği'ne katıldı.




Coğrafya

238,391 km²'lik bir alana yayılan Romanya, Avrupa'nın en geniş yüz ölçümüne sahip 12., dünyanın 82. ülkesidir. Ülke toprakları dünyanın %0.16'sına sahiptir.[21] Bulgaristan ile olan sınırının tamamı, Sırbistan ile olan sınırının ise büyük kısımı Tuna Nehri ile çizilen Romanya'nın[22], Tuna'nın bir kolu olan Prut Nehri ile de, Ukrayna'nın güneyi ile olan sınırı ve Moldova'nın tamamı ile sınırı çizilir.[23] Tuna Nehri'nin, Karadeniz'e döküldüğü delta'nın büyük kısımı Romanya'dan geçmekle beraber ülkenin güneyi, güneybatısı, batısı ve kuzeydoğusu bu nehir ve kolları ile çevrilidir.[24]

Ayrıca Tuna Nehri'nin kolu olan Tisza, Romanya'nın Ukrayna ile olan sınırının bir kısmını çizip Macaristan topraklarına girmektedir.[25] Kısacası Tuna Nehri ülke toprakları için paha biçilemez bir öneme sahiptir.

Ülke toprakları güney ve doğuda kalan yerler hariç Avrupa'nın en dağlık alanlarından biridir. Dağlar ülkenin kuzeyi ile batısı arasında bir yay çizerek uzanır.[26] En önemli dağlar Karpat Dağları olmakla birlikte ülkede yüksekliği 2,000 metreyi geçen kırktan fazla dağ bulunmaktadır.[27]




Demografi
Ana madde: Romanya'daki azınlıklar
Ana madde: Romanya'daki Macar azınlığı
2007 nüfus sayımı sonuçlarına göre ülke nüfusu 22,276,506 kişidir. Bu nüfusun %89.5'ini Rumenler oluşturur. Macarlar %6.6 ile nüfus içinde ikinci büyük ırktır. Bugün ülkede 535,250 Roman yaşamaktadır.[28][29] Geri kalan %1.4 nüfus içerisinde en önemlileri; Ukrainler, Almanlar, Lipovanlar, Türkler, Tatarlar, Sırplar, Slovaklar, Bulgarlar, Hırvatlar, Yunanlar, Ruslar, İbraniler, Çekler, Lehler ve İtalyanlar'dır.[30]




Din
Ana madde: Romanya'da din

Romanya laik bir devlettir ve resmi bir dini yoktur.[31] 2002 sayımlarına göre ülkenin %86.7'si Ortodoks'tur. Bunu %4.7 ile Katoliklik, %3.7 ile Protestanlık ve %1.5 ile Pentekostallık izler.[30] İslam, Romanya'da tarihi bir din olmasına rağmen sadece Dobruca'da yaşayan 67,500 Türk ve Tatarlar [32] arasında yaygındır.[33]


Büyük kentler
Bükreş, Romanya'nın başkenti ve en büyük şehiridir. Nüfusu 2007 sayımlarına göre 1,931,838 kişidir.[34] Bu nüfus metropolitan alan da eklenince 2.1 milyona çıkmaktadır. Şehir merkezindeki alanı 20 katı büyüklüğündeki şehir civarına yaymak için bir kaç plan vardır.[35][36]

Romanya'nın en büyük beş kenti Şehir içindeki limit nüfuslarına göre Avrupa Birliği'nin en büyük şehirleri listesinde sıralmaya girmiştir. Bunlar; Yaş, Kaloşvar, Temeşvar, Köstence ve Craiova'dır. Ülkenin ayrıca nüfusu 200,000i geçen 5, 100,000i geçen 13 kenti bulunmaktadır. [37]




Ekonomİ

Turizm

Romanya'nın doğal ve tarihi güzellikleri her yıl ülkeye milyonlarca turist çekmekte ve bu turiztler de ülke ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır. 2006 yılında Gayri safi yurtiçi hasıla'nın %4.8'i, ve toplam kârın %5.8'i turizm ile elde edilmiştir.[38]

Ticaret, turizmi takiben gelişmiş ikinci büyük sektördür. Turizm ülkenin en dinamik ve hızlı büyüyen sektörüdür. Dünya Gezi ve Turizm Konseyi'ne göre Romanya turizm alanında en hızlı büyüyen 4. ülkedir. Sektörün 2007-2016 yılları arasında yıllık %8 büyümesi beklenmektedir.[39] 2002 yılında ülkeye 4.8 milyon turist gelmiş, bu sayı 2004'te 6.6 milyon olmuştur.[40] Similarly, the revenues grew from 400 million in 2002 to 607 in 2004.[40] Kayıtlara göre 2006'da ülkeye 20 milyonun üzerinde uluslararası turist gelerek en az bir gün geçirmiştir;[41] ve bu rakam 2007 yılında daha da büyümesi beklenmektedir.[42]

Turizm 2005 yılında ülke ekonomisine yaklaşık 400 milyon € gelir getirmiştir.[43]



Kültür
Romanya'nın, Orta ve Doğu Avrupa arasında bir geçiş noktasında bulunması kültürüne de yansımıştır. Ülkede hem Balkan hem Avrupa hem de komşu ülkelerin kültürlerinin bir karmaşası vardır. Romanya kültürü, erken dönemlerde Slav kavimlerden, özellikle Sırp ve Ukrayna kültürlerinden, sonraki dönemlerde Türk ve Müslüman kültüründen,[44] 1990lı yıllara kadar da tekrar Slav kültüründen etkilenmiştir.[45] Ülke kültürü son yıllarda özellikle Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde Batı Kültürü'nden oldukça etkilenmiştir. Ülkenin çeşitli yerlerinde Rumen Kültürüne bağlı değişik alt kültürler bulunmaktadır. Ülkenin kuzeybatısında Macar Kültürü,[46] güneye doğru Bulgar Kültürü,[47] güney batıda ise Sırp Kültürü ülke kültürünü oldukça etkilemiştir.




Başkent Bükreş
44°25′N, 26°06′E
En büyük şehir Bükreş
Resmi dil(ler) Romence, Türkçe (azınlık resmi dili Macarca)
Hükümet Devlet
- Devlet Başkanı Traian Băsescu
- Başbakan Emil Boc
Bağımzılık
- İlan 9 Mayıs 1877
- Tanınma 13 Temmuz 1878
AB'ye kabul 1 Ocak 2007
Yüzölçümü
- Toplam 238,391 km² (82.34553.)
92,043 sq mi
- Sular (%) 3
Nüfus
- Temmuz 2006 yılında 22,303,552 (50..)
- 2002 sayımına göre 21,680,974
- Yoğunluk 91/km² (104..)
236/sq mi
GSMH
(Satın alma gücü paritesi)
2007 tahmini
- Toplam 218.9 Milyon $ (43..)
- kişi başına 10,152$ (67.)
Gelişmişlik Endeksi (2004) 0.805 (60..) – high
Para birimi Rumen leyi (RON)
Saat dilimi EET (UTC+2)
- Yaz EEST (UTC+3)
İnternet alan adı .ro4
Telefon kodu +40

23 Şubat 2009 Pazartesi

Avrupa Kıtası Ülkeleri,Polonya

Polonya
Polonya, (Lehçe: Polska (yardım·bilgi)) resmî adı Polonya Cumhuriyeti (Lehçe: Rzeczpospolita Polska (yardım·bilgi)) Orta Avrupa'da bulunan bir ülke. Komşuları, batıda Almanya, güney batıda Çek Cumhuriyeti, güneyde Slovakya, kuzey doğuda Rusya Federasyonu ve Litvanya, doğuda Belarus, güney doğuda Ukrayna ve kuzeyde Baltık Denizi'dir. Ülke 312,679 km²'lik yüz ölçümü ile Avrupa'nın dokuzuncu, dünyanın altmış dokuzuncu büyük ülkesidir. Yaklaşık 38 milyonluk nüfusu da, ülkenin dünyanın en kalabalık 33. ülkesi olmasını sağlar.




Coğrafi Verileri
Konum: Orta Avrupa'da, Almanya'nın doğusunda yer alır.

Coğrafi konumu: 52 00 Kuzey enlemi, 20 00 Doğu boylamı.

Sınır komşuları: Beyaz Rusya 605 km, Çek Cumhuriyeti 658 km, Almanya 456 km, Litvanya 91 km, Rusya (Kaliningrad Oblast) 206 km, Slovakya 444 km, Ukrayna 428 km'dir.

Sahil şeridi: 491 km

İklimi: Ilımandan soğuğa değişiklik görülür.

Arazi yapısı: Çoğunlukla düz ovalar yer alır, dağlar güney kıyısı boyunca sıralanmıştır.

Deniz seviyesinden yüksekliği: en alçak noktası: Raczki Elblaskie 2 m en yüksek noktası: Rysy 2,499 m

Doğal kaynakları: Kömür, sülfür, bakır, doğal gaz, gümüş, kurşun, tuz, işlenebilir arazi

Arazi kullanımı: tarıma uygun topraklar: %47 daimi ekinler: %1 otlaklar: %13 ormanlık arazi: %29 diğer: %10 (1993 verileri)

Sulanan arazi: 1,000 km² (1993 verileri)




Tarihi

Slavların Polonya'daki varlığı çok eski çağlara dayanmaktadır. Ancak ilk Polonya devletinin kurulması 966 yılında Polonyalı kral I. Mieszko'nun Hristiyanlığı kabul etmesiyle başlar. Orta Çağlarda Polonya ve Litvanya devletleri yakın bir kader birliğine girdiler. 1385-1569 yılları arasında hüküm süren Jagiellon Hanedanı her iki ülkeyi de birden yönetti. 1569 tarihinde her iki ülkenin soyluları tarafından imzalanan Lubnin Birliği sonucunda Lehistan-Litvanya Birliği doğmuş oldu. Osmanlı Devleti'yle sürekli savaş halinde olan bu devletin iç kesimleri özellikle 17.yy'da yoğun şekilde Kırım süvarilerinin akınlarına maruz kalmıştır buna rağmen Polonya 17. yüzyıl'da Avrupa'nın en güçlü devletlerinden biriydi. Osmanlı Devleti'nin 1683 yılındaki II. Viyana Kuşatması Lehistan kralı III. Jan Sobieski'nin Habsburgların yardımına koşması sonucu başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Ancak 18. yüzyılda Lehistan zayıflamaya başladı. Bu zayıflıktan yararlanan Rusya, Avusturya ve Prusya 1772-1795 yılları arasında Polonya'yı kendi aralarında paylaşarak Avrupa haritasından sildiler. Bu tarihten sonra Polonya'nın tekrar bir devlet kurması ancak I. Dünya Savaşı'ndan sonra 1918 yılında mümkün oldu. 1939 yılında Nazi Almanyası Polonya'yı işgal ederek II. Dünya Savaşı'nı başlattı. Polonya savaş yıllarında Yahudi Soykırımı'nın en kötü örneklerine sahne oldu. Kraków kenti yakınlarındaki Auschwitz-Birkenau toplama kampında 1 milyonu aşkın Yahudi'nin öldürüldüğü tahmin edilmektedir.

II. Dünya Savaşı'nın bitmesinden sonra Polonya SSCB'nin baskısı altında Doğu Bloku ülkelerine katıldı. Stalinizm'in etkisi altında bir çok özgürlükler kısıtlandı. Doğu Bloku ülkeleri arasında kurulan Varşova Paktı 14 Mayıs 1955 tarihinde Polonya'nın başkenti olan Varşova'da imzalandı. Ancak 1980'li yıllarda komünist yönetim çıkmaza girdi. Tüm ülkede yayılan grevler ve protesto gösterilerine dayanamayan hükümet seçimlerin serbestçe yapılmasına izin verdi. 4 Temmuz 1989'de yapılan seçimlerde Lech Walesa'nın önderliğindeki Solidarność (Dayanışma) Partisi büyük bir zafer kazandı. Böylece Polonya'da komünist yönetim sona erdi. Polonya 9 Aralık 1990 tarihinde NATO'ya, 1 Mayıs 2004 tarihinde de Avrupa Birliği'ne katıldı.




Siyasi Yapı

Yönetim şekli cumhuriyettir. Cumhuriyetin ilan ediliş tarihi 11 Kasım 1918'dir. Şimdiki cumhurbaşkanı Lech Kaczynski, 23 Ekim 2005'te göreve gelmiştir.

1 Ocak 1999 tarihinde yapılan idari reformla, daha önce 49 idari bölgeye ayrılmış Polonya, bu sayıyı 16 idari bölgeye düşürmüştür. Bu iller Wroclaw, Bydgoszcz/Toruń, Łódź, Lublin, Gorzów Wielkopolski/Zielona Góra, Kraków, Varşova, Opole, Rzeszów, Białystok, Gdańsk, Katowice, Kielce, Olsztyn, Poznań ve Szczecin'dir.

Sözleri J. Wybicki tarafından yazılıp M. Oginski tarafından bestelenmiş olan "Dabrowski'nin Mazurkası", "Jeszcze Polska nie zginela" (Polonya Daha Ölmedi) marşı, Polonya'nın ulusal marşıdır. Milli sembolü Beyaz Kartal'dır. Milli rengi kırmızı ve beyazdır. Polonya'nın bir sloganı "Polonya Aile Cumhuriyeti"dir.





Ekonomi
1990'ların başından beri istikrarlı bir ekonomik liberalizasyon politikası izleyen Polonya, geçiş süreci ekonomileri arasında bir başarı örneği olarak öne çıkmaktadır. Buna rağmen, Polonya ekonomisinin gelişimi için başta işsizlik oranının düşürülmesi olmak üzere atılması gereken birçok adım bulunmaktadır.

Devletin sahibi olduğu küçük ve orta ölçekli işletmelerin özelleştirilmesi, yeni firmaların kuruluşunu düzenleyen liberal bir kanunun kabul edilmesi özel sektörün gelişimini teşvik etse de, süregelen yosuzluklara ilaveten yasal ve bürokratik engellerin bulunması özel sektörün daha da gelişmesini baltalamaktadır. Tarım sektörü, işçi fazlası, verimsiz küçük tarlalar ve yatırım eksikliği nedeniyle gelişememektedir. Kömür, çelik, demiryolları ve enerji gibi "hassas sektörlerin" yeniden yapılandırılması ve özelleştirilmesi süreci başlatılsa da, bu süreç yavaş işlemektedir. Sağlık, eğitim, emeklilik sistemi ve devlet yönetiminde yapılan reformlar devlet bütçesine beklenenden daha fazla yük getirmiştir.

Kamu maliyesinin gelişimi kamu iktisadi teşekküllerinden kaynaklanan kayıpların azaltılmasına, kayıtdışı ekonominin kayıt altına alınmasına ve vergi reformu gerçekleştirilmesine bağlı gözükmektedir. Polonya Hükümeti, 2004 yılında kamu harcamalarını 2007 yılına kadar yaklaşık olarak 17 milyar ABD Doları azaltmaya yönelik bir ekonomik paket yürürlüğe koymuştur.

Polonya 2004 yılı Mayıs ayında Avrupa Birliği'ne (AB) üye olmuştur. 2004 yılında Polonya'nın AB ülkelerine olan ihracatında yaşanan artış ülkenin büyümesine katkıda bulunmuştur. Polonya 2006 yılına kadar AB fonlarından yaklaşık olarak 13.5 milyar ABD Doları katkı sağlayacaktır.

2004 Yılı Ekonomik Verileri

Para Birimi: Polonya Zlotysi
GSMH: 423,8 milyar ABD Doları
GSMH'nin Sektörel Dağılımı: Tarım % 2,9, Sanayi % 31,3, Hizmetler % 65,9
Kişi Başına GSMH: 7.840 ABD Doları
Yıllık Büyüme Hızı: % 3.2
Enflasyon Oranı: % 2.1 (tüketici fiyatları endeksine göre)
Çalışan İşgücü: 17,02 milyon
İşsizlik Oranı: % 17,6
İhracat: 89.34 milyar ABD Doları
İthalat: 100.90 milyar ABD Doları
Toplam Dış Borç (Kamu ve özel): 126.91 milyar ABD Doları




Din
Polonya Avrupa'nın en dindar ülkesidir. Katolik olduğunu söyleyenler %90'a, düzenli olarak kiliseye gittiğini beyan edenler %80'e ulaşmaktadır. Dini inancı olanlar arasından 4 grup saptanabilir niteliktedir.

1- Polonyalıların %15'i çok dindar olup, her gün ibadet ederler. 2- 35-55%'i, Tanrı'ya inanıyor ve dua ediyor ancak, kiliselere sıklıkla gitmezler. 3- 20-25%'i, Tanrı'ya inanıp, kiliseye çok ender gider. Kiliseyi eleştirirler. 4- 20-30%'u Tanrı'ya inanır ancak,ibadet etmezler.

Polonya Meclisi (Sejm) Başkan kürsüsünün arkasında Haç vardır. Anayasa'da ilgili her bölümde Katolikliğe atıf vardır. Bu anlamda, Katoliklik devletin resmi dini olarak kabul edilmektedir de denebilir. Kilise; devlet, siyaset ve toplum hayatında gerektiğinde kullandığı ciddi bir nüfuza sahiptir. Bazı katolik papaz ve din grupları, siyasete açıkça girmekte ve bugünkü koalisyon iktidarının bazı partilerini desteklemektedir. Bugün Polonya'da hiçbir kişi ya da resmi veya özel kurumun, Katolikliği açıkça reddetmesi ya da eleştirmesinin düşünülmesi imkânsızdır. Kilise ile açıkça ters düşen bir partinin siyasi yaşamda yer sahibi olması neredeyse imkânsızdır. Papa II. Jean Paul'e incitici eleştiriler yönelten bir gazeteci, mahkeme tarafından suçlu bulunmuştur. Resmi kurumların devlet ile kilise ilişkisini, 1989 yılı yasaları düzenlemektedir. Söz konusu yasalar, inanç özgürlüğünü garanti altına almakta, Roma Katolik Kilisesi'nin radyo ve televizyon programları yapmasına, ayrıca okul, hastane ve tarihi değeri olan binaları işletmesine izin vermektedir. Lublin Katolik Üniversitesi ve Varşova İlahiyat Akademisi dışında birçok üniversite ve eğitim kurumunda ilahiyat bölümleri vardır. 28 Temmuz 1993 tarihinde hükümet, Başpiskoposluk ile aralarındaki karşılıklı ilişkileri düzenleyen bir Konkordato imzalamış, söz konusu anlaşma üzerinde 5 yıl görüşmeler yapıldıktan sonra Parlamento tarafından yasallaştırılmıştır. Varşova Başpiskoposu, aynı zamanda Polonya Başpiskoposu'dur ki, 1981'den bu yana bu görevi Kardinal Józef Glemp üstlenmektedir. Dini başkent Gniezno'dur ve bu kentin piskoposu doğrudan, başpiskopos ûnvanı alır. 1978 yılının Ekim ayında, Krakow Piskoposu kardinal Karol Wojtyła (Karol Voytıua), II. Jean Paul (ikinci Jan Pol) adı ile 'Papa' seçilmiştir. Wojtyła, yani II. Jean Paul 2005 yılında yaşlılık nedeniyle ölmüştür.

Polonya’da 5.000 kadar müslüman Tatar yaşamaktadır. 1989 senesinden itibaren, yeni müslüman göçmenler ülkeye yerleşmiştir





Kültür ve Sanat
Polonya'nın en ünlü sanatçısı, on dokuzuncu yüzyılda yaşamış besteci ve piyanist Fredric Chopindir.

Polonya'nın ünlü takı tasarımcıları Jacek Byczewski, Jan Suchodolski, Piotr Małysz, Krzysztof Ginko, Maryla Dubiel, Jan ve Alicja Wyganowski, Marcin Gronkowski, Jakub Zeligowski, Piotr Modliński ve diğerleri modern gümüş takı tasarımında cagdas sanatin dunyaca taninmis sanatcilaridir. Sanatcilar Yaratici tasarim kuyumcular Dernegi nin (Stowarzyszenie Twórców Form Złotniczych) aktif uyesi olup, faaliyet icersindedirler. Gümüşe istedikleri rengi ve sekli vererek yapmis olduklari takilarla ulkeler arasi fuar ve yarismalarda pek cok odul almis ve unutulmayacak eserler yaratmislardir.

Varşova'da bulunan Galeri Constantinopol 2005 yılından itibaren Polonyanin modern sanatcilarini takdim edip ve eserlerini satışa sunmaktadır. Sanatçıların kendi dizaniyla yapmis oldugu gumus takilar Polonya’da ve yurt dışında satışa sunulmaktadir.

Jan Kochanowski, Adam Mickiewicz, Witold Gombrowicz, Stanisław Lem, Bruno Schulz, Stanisław Ignacy Witkiewicz ünlü yazarlarıdır.

Henryk Sienkiewicz,Władysław Reymont,Czesław Miłosz ve Wisława Szymborska Nobel ödüllü edebiyatçılarıdır.

Polonyadaki en ünlü dünyaca tanınmış yönetmen Roman Polanski'dir.





Resmi dil Polonca
Başkent Varşova
En büyük şehir Varşova
Devlet başkanı Lech Kaczyński
Başbakan Donald Tusk
Yüzölçümü
- Toplam
- Su %'si Ülkeler arasında 68'inci
312.685 km²
%2,6
Nüfus
- Toplam (2005)
- Nüfus yoğunluğu Ülkeler arasında 31'inci
38,635,144
123,5/km²
GSMH
- Toplam
- Kişi başına GSMH (Satın alma gücü 2005 tahmini)
473,8 milyar $ (Ülkeler arasında 23'üncü)
12.264 $ (Ülkeler arasında 50'nci)
UN HDI Ülkeler arasında 37'nci
Hıristiyanlığı kabul
-Tarih Mieszko I
966
Bağımsızlık
-Kazanılması
-Yeniden kazanılması 10. yüzyıl
11 Kasım 1918
Para birimi Polonya Zlotysi
Saat dilimi
- Yazları CET (UTC+1)
CEST (UTC+2)
Ulusal marş Dabrowski'nin Mazurkası
İnternet alan adı .pl
Uluslararası arama kodu 48

17 Şubat 2009 Salı

Avrupa Kıtası Ülkeleri,Moldova

Moldova


Moldova Cumhuriyeti, Ukrayna ile Romanya arasında kalan bir ülke. Başkenti Kişinev'dir. İçinden Prut ve Dniester nehirleri geçer.


Demografik Göstergeler
4.434.547 kişilik nüfusuyla, km² başına 108 kişi düşen bu ülkede, nüfus artış oranı -1.830 kişidir. Nüfus'un % 96'sı okuma yazma bilir. Kişi başına düşen milli gelir 2 600 $ seviyesindedir.



Nüfusun Etnik Yapısı

Moldovalı/Rumenler: % 69,5
Ukraynalı: % 11,2
Rus : % 9,4
Gagauz Türkleri: %4
Bulgar : % 1,9
Yahudi : % 0,4
Diğer : % 3,6



Konum
Doğu Avrupa'da yer alan Moldova'nın denize kıyısı yoktur. Toplam 1.389 km olan kara sınırının;125 km lik şeridine denk gelen bölümü 2007 yılında Ukrayna tarafından işgal edildi






Tarih

Ana madde: Moldova tarihi
Moldova tarihi boyunca sık sık işgallere maruz kalmıştır. Cumhuriyet'in esası Prut ve Dinyester nehirlerinin arasında tarihi adı Besarabya olan bölgedir. Halen Romanya ve Ukrayna ile iç içe geçmiş olan Moldova toprakları 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliği altına girmiştir. 1812 yılına kadar 300 yıl, Boğdan eyaleti olarak Osmanlı İmparatorluğuna bağlı olan ve 1812 yılında Osmanlı-Rus Barış Anlaşmasıyla Rusya'nın egemenliğine giren bölge, 1918 yılına kadar Rus İmparatorluğu'nun bir vilayeti olarak kalmıştır. Rusya'nın Kırım Savaşı'nda yenilmesinden sonra Moldova'nın bir kısmı (Güney Besarabya) Romanya'ya geçmiş, ancak Rusya 1878'deki Berlin Kongresi ile bu bölgeyi geri almıştır. I. Dünya Savaşından sonra, 1918'de bölge Romanya'nın eline geçmiş ve 1924 yılında (o dönemde etnik Ukraynalıların hakimiyetinde olan) Dinyester'in doğu yakasında Moldova Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (MÖSSC) kurulmuştur.
1939'daki Nazi-Sovyet Paktı'nın imzalanmasından sonra 1940 yılında Sovyetler Birliği Besarabya'yı yeniden ele geçirmiş ve bu bölgenin büyük bir kısmını MÖSSC ile birleştirmiştir. Almanya'nın SSCB'ne saldırması ile SSCB bir kez daha 1941 Temmuz'unda Moldova'yı Romanya'ya vermek zorunda kalmış, ancak Sovyet kontrolü 1944 Ağustos'unda yeniden sağlanmıştır. Moldova'nın şimdiki sınırları Prut ve Dinyester nehirlerinin arasındaki Besarabya denilen tarihi bölgenin SSCB tarafından Romanya'dan alınması ile 1947'de çizilmiştir. Romanya ile ilişkileri kesilmiş, kril alfabesi kullanma zorunluluğu getirilmiş, Rusların ve Ukraynalıların endüstriyel bölgelere büyük çaplı göçleri özellikle desteklenmiştir. 1950'lerde ise binlerce etnik Romen, Orta Asya'ya göç etmek zorunda bırakılmıştır.

1986'da Sovyet Lideri Gorbaçov tarafından uygulanan Glasnost politikası ile birlikte ulusal ve kültürel bağımsızlık için uğraş veren birçok bağımsız politik grup ortaya çıkmıştır. 1990 Şubat'ında Cumhuriyet'in Yüksek Sovyet (Parlamento) seçimleri yapılmıştır. Moldova'nın bağımsızlık ve reformlara yönelik çalışmaları 1990 yılında artmıştır. serbest piyasa ekonomisine geçiş yolunda çalışmalara bu yıl içerisinde başlanmıştır. Yine aynı yılın ilkbaharında yapılan seçimlerde Moldova Halk Cephesi Parlemento'da çoğunluğu sağlamış ve Anayasa'da bir dizi değişiklik yapılmıştır. Pek çok Sovyet Cumhuriyeti'nde tam bağımsızlık, Moskova'daki başarısız darbe girişimi sonucunda kazanılmıştır. Darbenin bastırılmasından sonra Moldova, 27 Ağustos 1991'de bağımsızlığını kazanmıştır. Bu hareketin ardından Ukrayna sınırında gümrük ofisleri açılmış ve Rus askerlerinin Cumhuriyet'ten ayrılması talep edilerek, Moldova Ulusal Ordusu kurulmuştur. 21 Aralık 1991 tarihinde Moldova yönetimi halkın büyük ölçüde karşı çıkmasına rağmen Almatı'da yapılan toplantıda eşit ve kurucu üye olarak Bağımsız Devletler Topluluğu'nun oluşmasına yönelik anlaşmayı imzalamıştır.

Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra uluslararası sistemin gündemini meşgul eden etnik sorunlar Moldova'nın da gündemini şekillendirecek potansiyel bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak Gagoğuzlara verilen özerklik, Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra barışçı yolla çözümlenen ilk ve tek etnik sorun olma özelliğini korumaktadır.




Moldova'nın Üye olduğu uluslararası örgüt ve kuruluşlar Başkent Kişinev

BIS (Uluslararası İmar Bankası)
BSEC (Karadeniz Ekonomik İşbirliği)
CCC (Gümrük İşbirliği Konseyi)
CE (Avrupa Konseyi)
CEI (Orta Avrupa Girişimi)
CIS (Bağımsız Devletlerin Topluluğu)
EAPC (Avrupa - Atlantik Ortaklık Konseyi)
EBRD (Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası)
ECE (Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu)
FAO (Gıda ve Tarım Örgütü)
IAEA (Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı)
IBRD (Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası)
ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü)
ICFTU (Uluslararası Serbest Ticaret Birlikleri Konfederastonu)
IDA (Uluslararası Kalkınma Birliği)
IFAD (Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu)
IFC (Uluslararası Finansman Kurumu)
ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü)
IMF (Uluslararası Para Fonu)
Intelsat
Interpol (Uluslararası Polis Teşkilatı)
IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi)
IOM (Uluslararası Göçmen Teşkilatı)
ISO (Uluslararası Standartlar Örgütü)
ITU (Uluslararası Haberleşme Birliği)
OPCW (Kimyasal Silahları Yasaklama Organizasyonu)
OSCE (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü)
PFP (Barış için Ortaklık)
UN (Birleşmiş Milletler)
UNCTAD (Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı)
UNESCO (Birlişmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü)
UNIDO (Endüstriyel Kalkınma Örgütü)
UPU (Dünya Posta Birliği)
WHO (Dünya Sağlık Örgütü)
WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı)
WMO (Dünya Meteoroloji Örgütü)
WTOO (Dünya Turizm Örgütü)
WTRO (Dünya Ticaret Örgütü)





Başkent Kişinev
47°0′N, 28°55′E
En büyük şehir Kişinev
Resmi dil(ler) Moldovca (Romence ile tamamen aynı dil)
Hükümet Parlamenter Cumhuriyet
- Cumhurbaşkanı Vladimir Voronin
- Başbakan Vasile Tarlev
Bağımsızlık Sovyetler Birliği'nden
- İlan etti 27 Ağustos 1991
Yüzölçümü
- Toplam 33,843 km² (139.)
13,067 sq mi
- Sular (%) 1.6
Nüfus
- 2007 yılında 4,320,490 (121.)
- Yoğunluk 111/km² (81.)
339/sq mi
GSMH
(Satın alma gücü paritesi)
2007 tahmini
- Toplam 9.367 milyon $ (141.)
- kişi başına 2,962 $ (135.)
Gelişmişlik Endeksi (2006) 0.694 (114.) – (orta)
Para birimi Moldova Leyi (MDL)
Saat dilimi EET (UTC+2)
- Yaz EET (UTC+3)
İnternet alan adı .md
Telefon kodu +373

14 Şubat 2009 Cumartesi

Avrupa Kıtası Ülkeleri,Macaristan

Macaristan
Macaristan (Macarca: Magyarország) ya da resmî adıyla Macaristan Cumhuriyeti (Macarca: Magyar Köztársaság), Orta Avrupa'da denize çıkışı olmayan bir ülke. Avusturya, Slovakya, Ukrayna, Romanya, Sırbistan, Hırvatistan ve Slovenya ile komşu olan ülke Avrupa Birliği ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü gibi birçok önemli örgüte üyedir.

Bugünkü Macaristan, I. Dünya Savaşı sonunda yenilgiye uğrayan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun parçalanmasıyla ortaya çıkmıştır.



Coğrafya

Macaristan Yaylası (Felföld)
Haritaya kısaca bir göz atılırsa, Macaristan'ın kuzey kesimlerinin dağlık bir bölge olduğu görülür. Doğu komşusu Romanya'nın kuzey sınırından içeri giren bu dağ zinciri batıya doğru uzanarak Avusturya Alpleri ile birleşir. Ama bu dağlar akarsulara sık sık geçit veren sayısız birtakım tepelere parçalanmıştır. Dağların en yüksek noktası Kekes Tepesidir (1014 m.). Yer yer vadilerle yarılan dağların yamaçları sık ormanlarla kaplıdır. Tepelerden vadilere inildikçe "lös" adı verilen kil ve kum karışımı sarı renkli balçıkla kaplı olduğu görülür. Bunlar çok verimli topraklardır. Bağlar, meyve bahçeleriyle dolu olan vadilerde sırtlarını yamaçlara dayamış kasabalara rastlanır. Tuna Nehri'nin batısında Bakony Ormanları ile bulunur.


Macar Denizi diye anılan Balaton Gölü'ne kadar uzayan bu dağlık bölge çoğunlukla kireçtaşından oluşmuş bir yayladır. En yüksek tepesi Kőröshegy Dağı'dır (713 m.). Buralarda da tepeler ormanlarla kaplı olup vadiler tarıma ayrılmıştır. Vadilerde de yer yer lös toprağına rastlanır. Balaton Gölü'nden güneye doğru, Yugoslavya sınırı yakınlarında Mecsek Dağları (En yüksek noktası 682 m.) bulunur. "Felföld" diye anılan Macaristan yaylası burada sona erer.




Macaristan Ovası (Alföld)
Ana madde: Büyük Macaristan Ovası
Batı Macaristan Ovasında ilk planda tepelerin çokluğu göze çarpar. Buralarda akarsular bulanık ve çamurludur. Bunlardan daha çok ormandan kesilen ağaç kütüklerini taşımak için faydalanılır. Tuna'ya dökülen Raba, Repce ve Marcal nehirleri arasında kalan topraklarda buğday ekimi yapılır. Tuna'yı geçip doğuya ilerlendikçe Büyük Alföld denilen karakteristik Macar Ovası ile karşılaşılır. Macar halkının yarısını barındıran baştanbaşa düz, engin bir çayırdır. Büyük Alföld'de büyük ısı farkları göze çarpar. Kuzeyde dağlarla çevrili olduğu için yazın şiddetli sıcaklar olur. Kışın ise dondurucu rüzgarlar ovayı kaplar. Karpatlardan inen Tisza Nehri ovayı enlemesine keserek güneyde Yugoslavya'ya girer ve orada Tuna'ya karışır. Büyük miktarda çamuru da birlikte sürükleyen bu ırmak, ilkbahar taşkınları sırasında oldukça geniş bir çevreyi sular altında bırakır. Yazın kızgın güneşle kuruyan bu çamurlar Tuna ile Tisza arasındaki bölgenin karakteristik manzarasıdır. Kuzeydoğuda Romanya sınırına yakın Debrecen dolaylarında buna benzer kumlu, balçıklı yerlere rastlanır.

Tarıma çok elverişli löslü topraklar çoğunluğu meydana getirirler. Macaristan'ın tarım yönünden zenginliğinin belli başlı kaynağı bu bereketli ovalardır.





İklim
Sıcaklık ocak ayında -1 ve 2 derece arasındadır. Yaz aylarında ise sıcaklık en fazla 29 derece'dir. Denize kıyısı olmadığı için ülkede karasal iklim hakimdir.




Tarih Ana madde: Macaristan tarihi
Ana madde: Arpad Hanedanı




Politika Parlamento tarafından her dört yılda bir seçilen devlet başkanının rolü semboliktir, ancak görevleri arasında başbakanı atamak vardır. Başbakan ise hükümet üyelerini seçer ve görevden alır. Her bakan adayı, devlet başkanı tarafından bir formalite olarak onaylanmalıdır.

Yasama organı 386 üyeli Parlamento'dur (Országgyűlés). Bir siyasi parti parlamentoya girebilmek için oyların en az %5'ini almalıdır. Sonuncusu Nisan 2006'da yapılan milletvekili seçimleri 4 yılda bir yapılır. 15 üyeli Anayasa Mahkemesi, yasaların anayasaya uygunluğunu denetlendi.




Etnik Yapı

Macarların atalarının büyük bir çoğunluğu Fin-Ugor kavimleri'nden olan Ugor kavimleridir. Daha sonra bu Ugor kavimlerine Onogurlar ve Hunlardan bazı boylar karışmıştır. Karışan bu üç kavim, Hazarlar'ın egemenliğini kabul etmiştir (460). Daha sonra Hazar Kağanlığı'ndaki iktidar kavgalarında yenilen ve iktidarla ters düşen üç Hazar boyu Macarlar'a karışmıştır. Daha sonra Macarlar, bugünkü bulundukları yere göçmüşlerdir. Sonuç olarak Macarlar üçü Türki, dört kavimden meydana gelmiştir. Türki olanlar: Onogurlar, Hunlar ve Kavar Hazarları. Türki olmayanlar ise Ugorlar'dır. Ancak ilk dönemlerde nüfus bakımından en büyük grubun Ugorlar olduğu; yönetimde etkili grubun ise Kavar Hazarları olduğu görüşü yaygındır. Ayrıca bakınız: Arpad Hanedanı




Başkent Budapeşte
47°26′N, 19°15′E
En büyük şehir Budapeşte
Resmi dil(ler) Macarca
Hükümet Parlementer Devlet
- Başkan László Sólyom
- Başbakan Ferenc Gyurcsány
Bağımsızlık
- Macaristan Prensliği 896
- Macaristan Krallığı Aralık 1000
- Avusturya-Macaristan'ın dağılışı
1918
- Macaristan Cumhuriyeti (Komünizmin çöküşü) 1989
AB'ye kabul 1 Mayıs 2004
Yüzölçümü
- Toplam 93.030 km² (109th.)
35.919 sq mi
- Sular (%) %0,74
Nüfus
- 2006 yılında 10.076.581 (79.)
- 2001 sayımına göre 10.198.315
- Yoğunluk 109ncu/km² (92nci.)
282/sq mi
GSMH
(Satın alma gücü paritesi)
2006 tahmini
- Toplam $169.875 bilyon (48nci.)
- kişi başına $16.823[1] (39ncu.)
Gelişmişlik Endeksi (2004) 0.869 (35nci.) – high
Para birimi Forint (HUF)
Saat dilimi CET (UTC+1)
- Yaz CEST (UTC+2)
İnternet alan adı .hu1
Telefon kodu +36

13 Şubat 2009 Cuma

Avrupa Kıtası Ülkeleri,Kazakistan

Kazakistan
Kazakistan, (Kazakça: Қазақстан, Qazaqstan, Rusça: Казахстан, Kazakhstán), resmi adıyla Kazakistan Cumhuriyeti. Orta Asya ve Doğu Avrupa arasında ülke. 2.727.300 km2 yüz ölçümü ile (Batı Avrupa'nın yüz ölçümü kadar) dünyanın en büyük yüz ölçümüne sahip dokuzuncu ülkesidir.

Komşuları olarak kuzeyde Rusya, güneyde Türkmenistan, Özbekistan ve Kırgızistan, doğuda Çin Halk Cumhuriyeti bulunur. Ülkenin ayrıca Hazar Denizi ve Aral Gölü'ne kıyısı vardır.

Bağımsızlığın kazanılmasına doğru 1989 yılında 16.464.464 kişi olan ülke nüfusu, 1999 yılına gelindiğinde Slav ve Almanların ülkeden göç etmeleriyle 14.500.000'e kadar düşmüştür. 2009'da bu sayı 16.200.000'e yükselmiştir. Ülke bugün nüfus bakımından dünyanın 60. büyük ülkesi olmakla birlikte, kilometrekare başına 5,5 insan ile 210.'dir.





Etnik Köken
Kazaklar Türklerin Kıpçak dalının en büyük halkıdır. Soy itibariyle Türk'tür ve Kazakistan dışında 30'dan fazla ülkede Kazak Türkleri bulunmaktadır (Kazakistan'da 11.000.000, diğer ülkelerde 5.000.000). Kazak sözcüğü Öztürkçe'de "sert, özgür, yiğit" anlamına gelir.



Tarihi
Ana madde: Kazakistan tarihi

Çağdaş Kazakistan Öncesi Tarih
Çağdaş Kazak Türklerinin kökenleri 1400'lü yıllara kadar gitmektedir. 1400'lü yıllarda çeşitli Türk kavimlerinin bir araya gelmesiyle Orta Asya'da yeni bir boy doğmuştur. 1400'lü yıllar öncesinde Kazak toprakları pekçok Türk devletinin kurulduğu geniş bozkır alanlarıdır.

Kazak stepleri dahil Orta Asya'da Milattan Önce 5000-1200 yılları arası; Afayesnova, Andrenova ve Karasuk kültürleri gibi kültürleri yaşamıştır. Bu döneminden sonra Kazak steplerinde kurulan medeniyetler şöyle sıralanabilir: Sakalar, Xiongu, Çi-çi yönetimindeki Xiongu'lar, Aparlar, Göktürk Kağanlığı, Batı Göktürk İmparatorluğu, Hazarlar ve Bulgar Dönemi, II. Göktürk Kağanlığı, Türgiş Devleti, Arap Akınları, Karluklar ve Kimekler, Karahanlı Devleti, Oğuz Yabgu, Kıpçaklar, Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Harzemşahlar Devleti, Moğol Hakimiyeti, Altın Orda Devleti dönemleri.



Çağdaş Kazakistan'ın Doğuşu

Çağdaş Kazak Türklerinin doğuşu: Altın Orda Devleti'nin yıkılmasından sonra Deşt-i Kıpçak yöresinde bulunan Türk kavimleri Nogay Han etrafında toplanarak Nogay Hanlığı'nı kurdular. Daha sonra Kazak Hanlığı'na dönüşen bu hanlık 1465'ten 1847'ye kadar Kırgız Bozkırlarındaki Türk kavimlerinin ortak adı oldu. Kazak Hanlığı, bugünkü Kazakistan toprakları üzerinde üç parçadan oluşuyordu: Büyük Cüz, Küçük Cüz, Orta Cüz. Cüzler Hanın oğulları tarafından yönetiliyordu. Söz konusu cüzler 1771'den sonra birbirinden bağımsız hareket etmeye başladılar. 1770 sonlarında Kazak cüzleri güçlü Rus İmparatorluğu ve Çin arasındaki mücadele arasında kaldı. 1847'de Kazak Hanı olan "Kenesarı Han" döneminde Ruslar, Kazak cüzleri üzerideki egemenliğini tam olarak sağladılar. 1863'te tüm Orta Asya'da bir "Rus Generalliği" kuruldu ve bu generallik bölgeyi bölümlere ayırdı. Bu dönemde Ruslar Kazak bölgesini, "Kazak Kırgızları Hanlığı" olarak adlandırdı. 1900'lerle birlikte pekçok Rus, Kırgız Bozkırlarına yerleşmeye başladı. 1906'da Orta Asya'yı Rusya'ya bağlayan demiryolu bitirildi.

Açlık ve politik sebeplerle 1912-1917 yılları arasında Rus hükümetine karşı Orta Asya'da ayaklanma başladı. 1917'de Çarlık Rusya'da ihtilal olması sebebiyle Orta Asya'da bağımsız dönem yaşandı. 1917-1920 yılları arasında eski Kazak cüzleri biraraya gelerek bağımsız "Alaş Orda Devleti"ni kurdular. Hükümet Başkanı, Alikhan Bokeikhanov, başkenti Semey olan bu devlet üç yıl yaşayabildi. 1920'den sonra Ruslar egemenliği ele geçirdiler ve bu tarihten sonra Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dönemi başladı.



Coğrafya
Kazakistan 2,7 milyon km² yüz ölçümü ile dünyanın en büyük yüz ölçümüne sahip dokuzuncu ülkesidir. Kazakistan bu yüz ölçümü ile Batı Avrupa yüz ölçümünden daha büyüktür. Ülkenin komşuları 6,846 kilometre ile Rusya Federasyonu, 2,203 kilometre ile Özbekistan, 1,533 kilometre ile Çin Halk Cumhuriyeti, 1,051 kilometre ile Kırgızistan, ve 379 kilometre ile Türkmenistan'dır. Önemli şehirleri başkent Astana, eski başkent Almatı, Karagandı, Çimkent, Semey,sözde başkent Akmola, Aktav, sözde başkent Baykonur ve Türkistan'dır. Halkın %28'u Hristiyan'dır, %66 Müslüman'dır. %5 Ateist'dir. %1 diğerleri.

Ülke Hazar Denizi'nden Altay Dağları'na kadar uzanır ve 804,500 km²'lik bir alanını Kırgız Bozkırları kaplar. Ülke bu özelliği ile dünyada bozkırların en fazla bulunduğu 1. ile 3. ülkedir. Ülkenin önemli gölleri: Aral Gölü, Balkaş Gölü, önemli nehirleri ise İli Nehri, İrtiş Nehri, İşim Nehri, Ural Nehri'dir.




Demografi
Nüfus
1926'da 3,713,000 olan nüfus 1959 yılında 1 milyon azalmıştır. 2006 verilerine göre 15,300,000 nüfusa sahiptir. 1989'da 16,464,000 olan nüfus 1999 nüfus sayımına kadar yıllık ortalama % 1’lik bir azalma ile 14,953,000'a düştü. 2000-2001 döneminde de düşme devam etmesine karşın, 2003-2004 döneminde azalış trendi durarak % 0.7 oranında artışla 14,951,000'a ulaştı. 2006 itibariyle nüfusun 15,300,000 milyon olduğu tahmin edilmektedir. Etnik grupların dağılımı şöyledir: Kazaklar%59,2, Ruslar:%25,6, Ukrainler:%2,9, Alman:%1,4, Özbek:%2,9, Tatar:%1,5, Uygur:%1,5. Ülkedeki tüm Türk halkları biraraya koyulursa ülkenin %65,1'ine tekabül etmektedir.[kaynak belirtilmeli







Resmi dil Kazak Türkçesi , Rusça.
Başkent Astana
Yönetim şekli Cumhuriyet
Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev
Başbakan Karim Kajimqanüly Masimov
Din İslam
Yüzölçümü 2.724.900 [[km2]]
Dünya yüzeyinin % 1.7'ünü kaplar
9. en geniş ülke
Nüfus 16.185.844
En kalabalık 60. ülke
Nüfus yoğunluğu 5.5 kişi/km2
Bağımsızlık Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'den, 16 Aralık 1991
Milli Gelir Kişi Başına 11 700 Amerikan Doları
Para birimi Tenge (KZT)
Saat dilimi UTC +5, UTC +6
Ulusal marş Meniñ Qazaqstanım
İnternet alan adı .kz
Telefon kodu +7

Avrupa Kıtası Ülkeleri,Gürcistan

Gürcistan
Gürcistan (Gürcüce: საქართველო/Sakartvelo; Gürcüstan olarak da yazılır), Karadeniz’in doğu kıyısında, Güney Kafkasya’da yer alır. Tam adı Gürcistan Cumuhuriyeti’dir. Eski Sovyet cumhuriyetlerinden biri olan Gürcistan'nın kuzeyinde Rusya, güneyinde Azerbaycan, Ermenistan ve güneybatısında Türkiye yer alır. Ülkenin batı sınırını Karadeniz belirler.

Gürcistan, seküler, üniter ve başkanlı cumhuriyet olan bir temsili demokrasidir. Henüz bir Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, Dünya Ticaret Örgütü, Karadeniz Ekonomik İşbirliği ve Demokrasi ve Ekonomik Kalkınma Teşkilâtı üyesidir. NATO üyeliği ve ileride Avrupa Birliği üyeliğine sahip olmaya umut etmektedir.[1]



Etimoloji
Gürcüler kendilerini Kartvelebi (ქართველები), ülkelerini Sakartvelo (საქართველო), dillerini Kartuli (ქართული) olarak adlandırır. Efsaneye göre Kartvellerin atası, Kitabı Mukaddes’teki Yafet’in torunlarından Kartlos’tur. Strabon, Herodot, Plutarkhos, Homeros gibi Eski Yunanlı, Titus, Livius, Cornelius Tacitus gibi Romalı yazarlar ülkenin doğusundakileri İberler (Bazı Eski Yunan kaynaklarında İberoi), batısındakilerini de Kolhlar olarak adlandırmışlardır.

Farsça’dan Türkçe’ye geçen Gürcü ve Gürcülerini Batı dillerindeki adının kökenine ilişkin iki farklı yaklaşım vardır. Bunlardan ilki, Eski Yunan ve Latin kökenli, tarımla ilişkili anlamındaki georgicus sözcüğünden geldiğine ilişkin teoridir. Gürcü adının Aziz Giorgi’den türemiş olduğunu belirten kaynaklar da vardır. Bir başka olasılık ise, Eski Pers döneminde Gürcülerin Gurcan, Gurc olarak adlandırıldığı ve Gürcü, Georgian gibi adların buradan türemiş olmasıdır.




Tarih
Ana madde: Gürcistan tarihi
Bugünkü Gürcistan Taş Devrinden bu yana yerleşim yeri olmuştur. Dmanisi’de ortaya çıkarılan ve Homo georgicus olarak adlandırılan İnsansıgiller kalıntısı 1,8 milyon yıl öncesine tarihlenir. Klasik dönemde ülkenin doğusunda kurulan İberia Krallığı ve batısında kurulan Kolheti Krallığı, Gürcülerin kültürel gelişiminin ve devlet kurma geleneğinin başlangıcını oluşturdu. Yazılı kaynaklara göre Proto-Gürcülerin İÖ 12. yüzyıllarda tarih sahnesine çıkmışlardır. Arkeolojik buluntular ilk Gürcü siyasal yapılanmasının İÖ 7. yüzyıla kadar gerilere gittiğini gösterir. İÖ 4. yüzyılda ilk birleşik Gürcistan krallığı kuruldu.

Gürcistan’da 337 yılında Hıristiyanlık resmi din olarak ilan edildi. Ülke, 13. yüzyılda Kraliçe Tamar döneminde küçük bir imparatorluk haline geldi ve Şota Rustaveli’nin ünlü destanını da yazdığı bu dönemde Altın Çağı’nı yaşadı. Yüzyıllar boyunca İran, Moğollar, Rusya ve Osmanlı Devleti’nin çekişmesine sahne olan Gürcistan, 1801’den itibaren Rusya tarafından ilhak edildi. 1918-1921 arasında Demokratik Gürcistan Cumhuriyeti adı altında bağımsız bir devlet kuruldu. 1921’de ülkeye Kızıl Ordu girdi ve Gürcistan Sovyet cumhuriyetlerinden biri oldu. 1991 yılında yeniden bağımsızlığını kazandı.



Antik dönem
Antik çağlarda Eski Yunanlılar ve Romalılar Gürcistan’ın doğusunu İberia, batısını Kolhis (Gürcüce: Kolheti) olarak adlandırıyordu. Hıristiyanlıkla ilk tanışan yerler de ülkenin batı kesimleriydi. Hıristiyanlığın 337 yılında (son araştırmalara göre 319 yılında) yayılmaya başladığı kabul edilir. Ülkenin batısı aynı zamanda, Yunan mitolojisinde İason liderliğindeki Argonotların Altın Post’u ele geçirmeye gitti yer olarak bilinir. Kendi dilinde Egrisi veya Lazika olarak bilindiği Kolhis, Persler ve Bizansa arasındaki savaş sonrasında Bizans İmparatorluğu’nun eline geçti.

Hıristiyanlık öncesi dönemde Kartli ve İberia Krallığı, batıdan Yunan, doğudan İran’ın baskısı altında kaldı. Roma İmparatorluğu’nun Kafkasya’yı fethettiği İÖ 66 yılından itibaren Gürcistan yaklaşık 400 yıl Roma’nın egemenliği altında kaldı. İS 330’da Kral Mirian Hıristiyanılğı kabul etti ve komşusu Bizans’la yakın ilişkiler kurdu. Böylece birkaç yüzyıl sürecek olan Bizans etkisi başlamış oldu.

Gürcistan’daki krallıklar küçük feodal bölgelere ayrılıyordu. Bu durum 7. yüzyılda Arapların Gürcistan’ı fethetmelerini kolaylaştırdı. Zaman içinde bu bölgeler yeniden eski konumlarını kazandılar ve 11. yüzyılda birleşik Gürcistan krallığı kuruldu. 12. yüzyılın başlarında Gürcistan yönetimi, Güney Kafkasya’nın büyük bölümünü, Anadolu’nun kuzeydoğu kesimini kontrol ediyordu.




Ortaçağda Gürcistan


Kartli Krallığı’nın efsanevi hükümdarı Vahtang Gorgasal, krallığın başkentini Mtsheta’dan Tiflis’e taşımıştı. Sasani kralı Husrev, Kartli Krallığı’nın egemenliğine son vermiş, ardından Arap orduları ülkeye girerek 654’te Tiflis emirliğini kurmuşlardı. Kurucu Davit, Arap emirliğine son vererek 1122’de Tiflis’i de geri aldı. Gürcistan, Kraliçe Tamar döneminde (1184-1215) gücünün doruğuna ulaştı ve küçük bir imparatorluğa dönüştü.Ülke, 1200’lerde başlayan Moğol istilası uğrayarak parçalandı. Ülkeyi kuzeyden güneye ikiye ayıran Surami Dağlarının batısında kurulan İmereti Krallığı, Moğol istilasına karşı ayakta kalmayı başardı. 14. yüzyılın sonları ile 15. yüzyılın başlarında Timur’un istilası, Gürcistan’ı yerle bir etti. Ülke, ekonomik olarak tam bir felaketin eşiğine geldi.

Osmanlıların 1453’te İstanbul’u ele geçirmelerinin ardından Gürcistan’ın Avrupa ile bağları koptu ve Osmanlı Devleti ile İran arasında sıkışıp kaldı. Batıdan Osmanlı, doğudan İran ordularının saldırılarına uğradı. Zaman zaman Osmanlı Devleti ile İran arasındaki savaşlara sahne oldu. Osmanlılar, 16. yüzyılda Gürcistan’ın güneybatı kesimini ele geçirerek bu topraklara Çıldır Eyaleti’ni kurdular. Osmanlı orduları, 1510’da İmereti Krallığı topraklarına da girdi ve krallığın başkenti Kutaisi’yi ele geçirdi. Ardından İran şahı I. İsmail Kartli topraklarını yağmaladı. Osmanlılar 1578’de Tiflis’e girdiler ve böylece Gürcistan’ın batısı Osmanlıların, doğusu İran’ın denetimine geçti. Kral II. Erekle (1746-1798), Kartli ve Kaheti krallıklarını birleştirerek Gürcistan’ın doğusunu bütünleştirdi. Bu arada İmereti kralı I. Solomon da İmereti’den Osmanlıları çıkardı.




Rusya'nın Ülkeyi İlhakı
İran’ın saldırılarından kurtulan II. Erekle, bu kez Dağıstan’ın Müslüman kabilelerinin saldırılarına uğradı. Bunun üzerine 1783’te Rusya ile Georgiyevsk Antlaşması’nı imzaladı. Bu antlaşmayla Rusya, Gürcistan’ın toprak bükünlüğünü ve sınırlarını koruma altına alıyordu. Ne var ki buna karşın İran saldırıları sürdü ve Rusya bu saldırılara karşı sessiz kaldı. İranlılar 1795’te Tiflis’e kadar ilerleyip kenti yakıp yıktılar. Ruslar, 1801’de krallığa son verip Kartli ve Kaheti’yi ilhak ettiler. İlki 1804’te çıkan pek çok halk ayaklanmasını kanlı biçimde bastıran Rusya, 1801-1864 arasında Gürcistan’ın öbür bölgelerini de ele geçirdi. Poti ve Batum limanları ile Gürcistan’ın güneybatısı kesimi bir süre daha Osmanlı yönetimi altında kaldı. Ancak 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Ruslar bu bölgeleri de ele geçirdiler. Bu savaş sonrasında Gürcistan, tamamen Çarlık Rusya’sının bir parçası durumuna geldi.




Sovyet Dönemi

Gürcistan’da ulusal harekete, Pirveli Dasi (Birinci Grup) olarak adlandırılan edebi ve toplumsal hareketin kurucusu sayılan İlia Çavçavadze önderlik etti. Noe Jordania ile Karlo Çheidze’nin öncülük ettiği Marksist Sosyal Demokrat Parti de önemli hareketlerden biriydi. Bu partiye zamanla Menşevikler egemen oldu. 1917 Devrimi’nden sonra, 26 Mayıs 1918’de Gürcistan bağımsızlığını ilan etti. Almanya’nın korumasına giren ülkede Noe Jordania başkanlığında bir hükümet kuruldu.

I. Dünya Savaşı sonunda Almanya ve müttefikleri yenilince İngilizler Gürcistan’ı işgal etti. Gürcistan, savaş sonrasında Paris Barış Konferansı’na katıldı ve bugünden daha geniş sınırlarıyla 22 ülke ve Milletler Cemiyeti tarafından tanındı. Ancak Bolşevik Rusya’nın tehdidi altındaydı. Buna karşın Mayıs 1920’de Moskova yönetimince de tanındı. Buna karşın Gürcü asıllı Stalin ve Orconikidze’nin yönetimindeki Kızıl Ordu, Gürcistan’ı işgal etti ve Mart 1921’de ülkenin bağımsızlığına son verdi. Tiflis’te Bolşevik yönetimi kuruldu. Gürcistan, Transkafkasya Sovyet Federe Cumhuriyeti’ne bağlandı. Bunun üzerine 1924’te geniş çaplı bir halk ayaklanması başladıysa da Sovyet yönetimince bastırıldı. 1936 Anayasası uyarınca Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu ve Gürcistan, Sovyetler Birliği’nin 15 cumhuriyetinden biri oldu.




Ekonomi

Ana madde: Gürcistan'ın Ekonomisi

Sovyetler Birliği'nin dağılması Gürcistan ekonomisi üzerinde olumsuz bir etki yaratmış ve oldukça istikrarsız bir yapı ortaya çıkmıştır. Hammadde, enerji ve diğer endüstri ürünlerinin pazarlandığı diğer Cumhuriyetlerle arasındaki bağların ortadan kalkması Gürcistan ekonomisini olumsuz etkilemiş, bireysel gelirlerde, tarımsal ve sanayi üretiminde, turizm gelirlerinde önemli düşüşler yaşanmış, enflasyon ve işsizlik önemli ölçüde artmıştır.

1991'de bağımsızlığını kazandıktan sonra Gürcistan'daki ekonomik durumunun oldukça istikrarsız olduğu gözlenmiştir. Bağımsızlığın ilk yıllarında, yüksek enflasyon, sanayi ve tarım ürünleri üretiminde azalma, ülkeye gelen turist sayısında düşüş ve işsizlik oranında artış görülmüştür. Bağımsızlığın ilan edilmesinden 1995 yılına kadar geçen sürede Gürcistan'ın GYSH'sı her yıl azalan bir seyir izlemiştir.

1995 yılında Türkiye tarafından başlatılan Ekonomik istikrar programlarının başarıyla uygulanması sonucunda, Gürcistan ekonomisinde gözle görülür bir düzelme kaydedilmiştir. 2003 yılında Gürcistan’daki GSYİH 8,465 milyar Lari’ dir.

Gürcistan'da serbest pazar ekonomisinin kurum ve kuruluşlarıyla tesis edilme çalışmalarının başlatılmasından bu yana özel sektörün GSYİH'deki payında artış eğilimi görülmektedir.



Demografi
Gürcistan nüfusu, etnik çeşitlilik göstermesiyle dikkati çeker. 4.661.473 (Temmuz 2006 tah.) kişiden oluşan ülke nüfusun yaklaşık % 83,8’ini Gürcüler (Acaralar, Lazlar, Megreller, Svanlar dahil) oluşturur. Diğer büyük etnik guruplar Azeriler (% 6,5), Ermeniler (% 5,7), Ruslar (% 1,5), Abhazlar ve Osetlerdir. Ülkede, Asuriler, Çeçenler, Çinliler, Gürcistan Yahudileri, Yunanlar, Kabardeyler, Kürtler, Tatarlar, Türkler, Zazalar ve Ukraynalılar gibi daha küçük gruplar yaşar. Gürcistan Yahudi cemaati, yeryüzündeki en güçlü Yahudi cemaatlerinden biridir.

Gürcistan nüfusu, dilsel dağılım açısından da çok çeşitlilik gösterir. Güney Kafkas dilleri ailesinden Gürcüce, Megrelce, Svanca ve Lazca konuşan nüfus çoğunluğu oluşturur. Megrel, Svan ve Laz dilleri konuşan nüfusunun yanı sıra, Gürcü olmayan nüfus da kendi dillerinin yanı sıra Gürcüce konuşur. Gürcistan’ın resmi dili Gürcüce’dir; Abhazya özerk cumhuriyetinde Abhazca da resmi dil kabul edilmiştir. Güney Kafkas dillerini konuşan nüfusun oranı % 71’dir (Buna Megrelce, Lazca ve Svanca dahildir). Kalan nüfusun % 9’u Rusça, % 7’si Ermenice, % 6’sı Azerice ve % 7’si başka dilleri konuşur.

Sovyetler Birliği’nin 1990’ların başında dağılması sırasında Abhazya ve Güney Osetya olarak adlandırılan bölgede ayrılıkçı yönetimler ortaya çıktı. Abhazya nüfusunun % 46’sını (1989 nüfus sayımı) oluşturan Gürcü nüfusu tamamen göç ettirildi [1] ve bu nüfusun ancak küçük bir bölümü Abhazya’nın Gali bölgesine geri dönebildi. Güney Osetya’daki çatışmalar sırasında Osetlerin bir kısmı Kuzey Osetya’ya göç etmek zorunda kaldı. Bugün Gürcistan’da yaşayan Oset nüfusun büyük çoğunluğu ayrılıkçı Güney Osetya bölgesinde dışında yaşar. 1944 yılında Gürcistan’dan göç ettirilen Meshet Türklerine (Ahıska Türkleri), Gürcistan parlamentosunun 2007’de aldığı kararla ülkeye geri dönme hakkı tanındı.

Etnik Gürcü nüfusunun yaklaşık % 5’inin yurtdışına göç ettiği tahmin edilmektedir. 2006 istatistiklerine göre Gürcistan en büyük göçü Türkiye ve Çin’den almıştır.

Gürcistan nüfusunun büyük çoğunluğu Ortodoks Hıristiyan’dır ve nüfusun % 81,9’u Gürcistan Ortodoks Kilisesi’ne bağlıdır. Dinsel azınlıklar başında Müslümanlar (% 9,9), Ermeni Apostolikler (% 3,9), Rus Ortodokslar (% 2), Katolikler (% 0,8) gelir. Ayrıca başka dinlere mensup küçük gruplar vardır.Abhazya ve Güney Osetya ayrılıkçı bölgelerdir.Güney Osetya için rusya ile aralarında çok büyük bir savaş vardır.





Kültürel hayat
Ana madde: Gürcistan'ın kültürel hayatı
Gürcistan kültürü ülkenin uzun tarihi ile beraber gelişmiş, Gürcü dili ve alfabesi üzerine dayanan güçlü bir edebiyat geleneği ve eşsiz bir ulusal kültür barındırmaktadır. Bu özelliği güçlü bir ulusal kimlik sağlayarak tarih boyunca tekrarlanan yabancı işgali ve asimilasyon çabalarına rağmen Gürcü kimliğinin korunmasına yardımcı olmuştur.

Gürcü alfabesi milattan önce 5. yüzyılda bulunmuş ve milattan önce 284 de Iberia krali 1. Parnavaz tarafindan geliştirilmiştir.

Gürcistanin orta cağa ait kültürü büyük ölçüde Ortodoks Hristiyanlik, Gürcü Orotodoks ve Apostolik kilisesinden etkilenerek coğu kez dini bağliliği yüceltmiş ve destek olmuştur. Bu çalışmalar kiliseler, manastırlar Gürcü azizlerin ikonlarını içeren sanat eserleri ve Hagiografi (Aziz çalışmaları) içine almıştır. Bu eserlerle beraber dinden bağımsız olarak, milli tarih, mitolojiler ve hagiografik eserler de yazılmıştır.

17. yüzyıl ve sonrasını içeren modern dönemde Gürcü külturü büyük ölçüde Avrupadan gelen kültürel yeniliklerden etkilenmiştir.

Gürcü dilini baskıda kullanan ilk matbağa Italyada 1620 yııinda kurulmuş ve Gürcistan’a ilk defa Tiflis’ e 1709 yılında getirilmiştir.

Gürcistan tiyatrosu uzun bir geçmişe dayanmaktadir, en eski formu olarak bilinen "Sakhioba" milattan önce 3. yüzyildan milattan sonra 17 yüzyıla kadar varolmuştur. Gürcistan Milli Tiyatrosu 1791 yılında oyun yazarı ve diplomat olan Giorgi Avalishvili (1769-1850) tarafindan kurulmuştur. Bu tiyatronun onde giden aktorleri olarak Aleksi-Meskhishvili, David Machabeli, David Bagrationi, Dimitri Cholokashvili ve diğerleri örnek gösterilebilir.

Gürcistan Devlet Müzesi 1845 yilinda kurulmuştur. Tiblis Devlet opera ve Bale tiyatrosu ise bir kaç yıl sonra 1851 de kurulmuştur.

19. yüzyılda Gürcü kültürünü temsil eden en önemli sanatcılar olarak Nikoloz Baratashvili (şair), Alexander Orbeliani (yazar), Vakhtang Orbeliani (şair), Dimitri Kipiani (yazar), Grigol Orbeliani (şair), Ilia Chavchavadze (şair ve yazar), Akaki Tsereteli (şair), Alexander Kazbegi (yazar), Rapiel Eristavi (şair), Mamia Gurieli (şair), Iakob Gogebashvili (yazar), Simon Gugunava (şair), Babo Avalishvili-Kherkheulidze (aktör), Nikoloz Avalishvili (aktör), Nikoloz Aleksi-Meskhishvili (aktör), Romanoz Gvelesiani (ressam), Grigol Maisuradze (ressam), Alexander Beridze (ressam), Ivane Machabeli (çevirmen), Okropir Bagrationi (çevirmen), Sardion Aleksi-Meskhishvili (çevirmen), Kharlampi Savaneli (opera şarkıcısı), Pilimon Koridze (opera şarkıcısı), Lado Agniashvili (yerel şarkıcı), Alioz Mizandari (besteci), ve benzerleri örnek gösterilebilir.

Gircistan’da ilk sinema Tiflis’ de 16 Kasim 1896’ da kurulmuştur. Gürcistan’ın ilk sinema belgeseli “Akaki Tsereteli’ nin Racha-Lechkhumi’ ye Yolculuğu“ Vasil Amashukeli (1886-1977) tarafindan 1912 de çekilmiş, ilk uzun metrajlı filmi olan "Kristine" ise 1916’da Alexandre Tsutsunava (1881-1955) tarafindan çekilmiştir.

Tiflis Devlet Sanat Akademisi 1917 yılında kurulmuştur.

20. yüzyılda Gürcü kültürü, Sovyetler Birliği’nin yönetiminde büyük baskılara maruz kalmışıir. Rusikifasyon olarak adlandıralan Ruslaştırma siyasetine bir çok Gürcü şiddetle karşı koymuştur. Gürcistan’ın 1991 de bağımsızlığını ilan etmesinden bu yana kültürde yeni bir diriliş oluşmuş ancak buna rağmen ülkenin ekonomik ve politik sorunlarından dolayı bu gelişmeler Sovyet sonrası dönemde yavaşlamıştır.

Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te yaklaşık 14 tiyatro faaliyet göstermektedir.Ülkedeki kötü ekonomik koşullar tiyatro ve diğer sanat dallarını olumsuz etkilemiştir.Ancak, Tiflis'teki kültürel hayatın imkânlar ölçüsünde canlı olduğu söylenebilir. Son zamanlarda sergi salonları sayısı artmakta, sinema salonlarının sayısı azalmaktadır.Televizyon ve radyo faaliyetleri de artmaktadır; iki devlet televizyon kanalı ile 7 özel televizyon kanalı yayın faaliyetinde bulunmaktadır. Kaynak:





Başkent Tiflis
facto 57.200, de jure 69.700) 41°43′ N 44°47′ E
En büyük şehir Tiflis
Resmi dil Gürcüce¹
Devlet
Devletbaşkanı
Başbakan Yarı başkanlık sistemli Cumhuriyet
Mihail Saakaşvili
Nika Gilauri
Bağımsızlık
Tarih SSCB'den ayrılma
9 Nisan 1991
Yüzölçümü
• Toplam
• Su (%)
de facto 57.200, de jure 69.700 km² (118'ci)
önemsiz
Nüfus
• 2007 tahmini
• 2004 sayımı
• Yoğunluk
- (-)
4.693.892 (117)
64/km² (129)
GSMH (SAGP)
• Toplam
• Kişi başına 2007 tahmini
19.65 milyar $ (118)
2,200 $ (112)
Para birimi Lari (GEL)
Saat dilimi
• Yaz saati (UTC+4)
(UTC)
İnternet alan adı .ge
Telefon kodu +995
¹Gürcüce'nin yanında güney bölgelerde Lazca, Acarca, Ermenice; güneydoğuda Azerice, Batsça; kuzeyde Osetçe, Svanca; doğuda Megrelce ve Abhazca da yoğun olarak nüfusun %30 kadarınca konuşulmaktadır.

12 Şubat 2009 Perşembe

Avrupa Kıtası Ülkeleri,Ermenistan

Ermenistan
Ermenistan (Ermenice: Հայաստան Hayastan, UFA: /hɑjɑsˈtɑn/, ya da resmî adıyla Ermenistan Cumhuriyeti (Ermenice: Հայաստանի Հանրապետություն Hayastani Hanrapetut‘yun, UFA: /hɑjɑsˈtɑni hɑnɾɑpetuˈtʰjun/), Güney Kafkasya'da denize kıyısı olmayan bir ülkedir.

Daha önce Sovyetler Birliği'ne bağlı bir cumhuriyet iken 1991'de bağımsızlığını ilan etmiştir. Batısında Türkiye, kuzeyinde Gürcistan, doğusunda Azerbaycan ve güneyinde Azerbaycan'ın egemenliği altındaki Nahçivan Özerk Cumhuriyeti ve İran bulunur. Denize kıyısı yoktur. 2008 itibariyle nüfusu 3.230.100 kişidir.[3] Başkenti ve en büyük şehri Erivan'dır.[6]

Ermenistan bir Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, Bağımsız Devletler Topluluğu, Karadeniz Ekonomik İşbirliği, Dünya Ticaret Örgütü ve yaklaşık 30 tane daha örgütün üyesidir.



Tarih
Ana madde: Ermenistan tarihi

Ermenistan adının tarihi
Bir coğrafi tanım olarak Arminiya veya Armaniya adına en erken Eski Fars (Pers) imparatoru I. Darius'un yak. MÖ 510 tarihli Bisutun Anıtı'nda rastlanır. MÖ 399 yılında bölgeyi gezerek ayrıntılı tasvirler yapan Yunanlı tarihçi Ksenofon'un eserinde ülke adı Armenia olarak geçer.

Strabon Coğrafya'sında (MS 1. yüzyıl) ve Roma İmparatorluğu'nun idari bölünümünde Armenia sınırları şöyle tanımlanır: Batıda Fırat nehri, güneyde Güneydoğu Toros sıradağları, güneydoğuda Hakkâri dağları ve Urmiye Gölü, kuzeydoğuda Sevan Gölü ve Karabağ, kuzeyde Çıldır Gölü ve Doğu Karadeniz Dağları. Ortaçağ Arap kaynaklarında aynı bölgenin adı Armaniyya veya Ermeniyye (Ar: أرمنية) olarak geçer. Eski Türkçe metinlerde Ermeniyye adına 15. yüzyıla kadar rastlanır.

Yüzyıllarca sadece tarihi bir isim olarak hatırlanan "Armenia/Ermenistan" adı, 19. yüzyılın milliyetçi politikaları döneminde tekrar güncel anlam kazanmıştır.


Çağdaş Ermenistan'ın doğuşu
Tarihi Ermenistan'ın bir kısmı olan bugünkü Ermenistan İran'ın Revan (Erivan) vilayetinden ibarettir. 1827'de Paskeviç yönetimindeki Rus ordusu tarafından fethedilmiş ve 1828'de Türkmençay Antlaşması ile resmen Rus egemenliğine girmiştir. Aynı yıl reorganize edilen idari birime Armyanskii Oblast (Ermeni Vilayeti) adı verilmiştir. Vilayetin o tarihte %18 dolayında olan Ermeni nüfusu, Rus yönetimi tarafından davet edilen İran Ermenilerinin göçü sonucunda 20. yüzyıl başında %48 düzeyini bulmuştur. I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğundan mülteci olarak gelen Ermenilerle birlikte bu sayı %70'lere ulaşmıştır.

1917 Devrimi'nden sonra Rus Devletinin çöküşü üzerine kurulan Transkafkasya Federasyonu 28 Mayıs 1918'de dağılmış ve Erivan'da Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti ilan edilmiştir. İkibuçuk yıl süren bağımsızlığı sırasında ekonomik, askeri ve siyasi krizlerle sarsılan cumhuriyet 1920 Kasım ayında Türk ve Sovyet ordularının eş zamanlı işgaline uğrayarak bağımsızlığını kaybetmiş ve 2 Aralık 1920'de Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adıyla Sovyetler Birliği'ne katılmıştır.


Ermenistan Cumhuriyeti
Daha çok bilgi için: 1988 Spitak Depremi ve Karabağ Savaşı
Sovyetler Birliği'nin son döneminde, 7 Aralık 1988 tarihinde Leninakan (zamanımızda Gümrü) ve Spitak şehirlerinde 6,9 magnitüd büyüklüğünde bir sarsıntı yer aldı.[7] Bu deprem, şehirleri yıktı ve yaklaşık 25.000 kişinin hayatına mal oldu. Özellikle Sovyet ekonomisi için daha olumsuz bir tesadüf olamazdı; aynı zamanda Sovyet-Afgan Savaşı yer almakta idi ve iki sene önce Ukrayna SSC'nde yer alan Çernobil reaktör kazası, insanî ve ekolojik bir felaket olmasıyla birlikte çok büyük bir finansal sorun oldu. Şimdi Sovyet yetkililer, depremin etkilerinden kalkmak sorunu ile rastladı.[8]

Aynı senede Ermenistan Sovyet Cumhuriyeti ile Azerbaycan arasında, Dağlık Karabağ (Nagornıy Karabağ) bölgesi üzerinde anlaşmazlık çıktı. Azerbaycan'a ait fakat nüfus çoğunluğu Ermenilerden oluşan bir özerk bölge olan Dağlık Karabağ'da Ermeniler ayaklanarak ayrı bir cumhuriyet ilan ettiler. Ermenistan ile Azerbaycan savaşın eşiğine gelirken, her iki cumhuriyette Azeri ve Ermeni azınlıklar şiddet olaylarına maruz kaldı. Çatışmalar sürerken Mayıs 1990'da Yeni Ermenistan Ordusu kurularak Sovyet ordusundan fiilen bağımsız bir yapıya kavuşturuldu.

Sovyetler Birliği'nin dağılması üzerine Ermenistan 23 Ağustos 1991'de bağımsızlığını ilan etti. Şiddetlenen Ermeni-Azeri savaşında Ermenistan, D. Karabağ ile Ermenistan arasındaki Laçin Koridoru'nu da işgal ederek D. Karabağ'ı fiilen kendisine ilhak etti. Azerbaycan'ın Ermenistan'a uyguladığı ekonomik ambargo, ülkede büyük sıkıntılara yol açtı. 1993'te Türkiye de Ermenistan'a karşı ambargoya katıldı. D. Karabağ savaşı 1994'te Rusya'nın empoze ettiği ateşkesle sona erdi.

Halen Ermenistan uluslararası topluluk tarafından Azerbaycan'a ait sayılan toprakların %14'ünü (D. Karabağ ve Laçin Koridoru dahil) işgal altında bulundurmaktadır. Türkiye bu durumu gerekçe göstererek Ermenistan Cumhuriyeti ile diplomatik ilişki kurmaktan kaçınmış ve bu ülke ile sınırlarını trafiğe kapatmıştır.

Ermenistan siyasetinde D. Karabağ kökenli siyasi örgüt ve kişilerin egemenliğine dikkat çeken bazı gözlemciler, Ermenistan'ın D. Karabağ'ı değil, aksine D. Karabağ'ın Ermenistan'ı ilhak ettiğini ileri sürmüşlerdir.




Güncel Ermenistan Politikası
Sovyet Rusya döneminde başlayan Dağlık Karabağ sorunu Ermeni halkında anti-emperyalist uyanışa neden oldu ve Petrosyan liderliğinde bağımsızlık kazanıldı. 1999'da Petrosyan'ın yerine Koçaryan geldi. Koçaryan muhalefete tahammülü olmayan bir liderdir. Ekonominin çok kötü durumda olması nedeniyle hükümet ekonomik bilgileri halka duyurmmamaktadır. Bölgede Rus etkisi yüksektir. Ermenistan sınırları (güçsüzlük nedeniyle) Rus askerleri tarafından korunmaktadır. Ayrıca Ermenistan hükümeti Irak'a sembolik olarak 10 asker göndermiş ve bu şekilde Rusya ve Amerika ile olan ilişkilerini dengelemeye çalışmıştır.

Türkiye'nin Ermenistan ile olan sınırı hâlâ kapalıdır ve iki ülke arasındaki tarihsel sorunlar nihayete ermeden de açılacak gibi gözükmemektedir



Coğrafya
Ana madde: Ermenistan coğrafyası

Ermenistan, Asya'nın Güney Kafkasya bölgesinde bulunan, denize kıyısı olmayan bir ülkedir.[13] Karadeniz ve Hazar Denizin arasında bulunarak[14], kuzeyinde Gürcistan, doğusunda Azerbaycan, güneyinde İran ve batısında Türkiye ve Azerbaycan'ın Nahçıvan bölgesi ile sınır paylaşmaktadır.

Ermenistan toprakları dağlık, yüksek rakımlı ve engebelidir; toprakların %90'ı 900 metreyi aşan yükseltilerden oluşur.[14] Ülkenin en yüksek dağı, 4.090 metre rakımı olan Alagöz Dağı'dır;[14] en düşük rakımı ise 400 metre yükseklikte olan Debed Nehri'nde bulunmaktadır.[13]

Ülkenin iklimi karasaldır; yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk oluyor.[13] Isı derecesi genellikle rakıma göre değişiyor. Ermenistan'ın dağları, Karadeniz ve Akdeniz'in iklimsel etkilerini engelliyor, ve böylece mevsimsel çeşitlilik var. Ermeni Platosu'nda kış ortası ortalama derecesi 0°C, yaz ortası ortalama derecesi 25°C'i aşıyor. Ülkenin ortalama yağış oranı, Aras Vadisi'nde senede 250 milimetre, en yüksek rakımlarda ise 800 milimetre.[15]

Ermenistan bakır, demir, boksit, molibden, altın, kurşun ve çinkoca zengindir. Büyük ponza, mermer, tüf, perlit, kireç taşı, bazalt ve tuz yatakları da bulunmaktadır.[16]

Ermenistan, Arap ve Avrasya levhalarının yöneldiği bölgesinde bulunmaktadır[17][18], ve buna rağmen tarihi boyunca birçok büyük deprem ülkede yer almıştır. Zaten Kafkas Dağları, yaklaşık 25 milyon sene önce bu levhaların arasında bir levha hareketi nedeniyle oluştu.[17] Ülkede yer alan en son önemli sarsıntı, 25.000 kişinin ölümüne ve Spitak şehrin neredeyse tamamen yıkılmasına sebep olan 1988 Spitak Depremidir.




Başkent Erivan
40°09′ N 44°30′ E
En Büyük Şehir Erivan
Resmi Dil Ermenice[1]
Yönetim Başkanlık cumhuriyeti[2]
- Cumhurbaşkan Serj Sarkisyan
- Başbakan Tigran Sarkisyan
- Meclis başkanı Hovik Abrahamyan
Kuruluşu ve bağımsızlığı
- Sovyetler Birliği'nden bağımsızlık 23 Ağustos 1990
- Bağımsızlık ilânı 21 Eylül 1991
Yüzölçümü
Toplam 29.800 km² (142.)
- Su (%) 4,71
Nüfus
- Ocak 2008 tahmini. 3.230.100[3] (133.)
- Yoğunluk 109[4]/km² (103.)
GSMH (PPP) 2007 tahmini
- Toplam $12.070 milyar[5] (121.)
- Kişi başına $3.400[5] (122.)
İGE (2008) ▬ 0.775 (orta) (83.)
Para Birimi Dram (AMD)
Saat Dilimi UTC ((UTC+4))
İnternet alan adı .am
Telefon Kodu +374

Avrupa Kıtası Ülkeleri,Çek Cumhuriyeti

Çek Cumhuriyeti
Çek Cumhuriyeti (Çekçe:Česká republika), ya da Çekya (Çekçe: Česko), Orta Avrupa'da bir ülkedir. Kuzeyinde Polonya, batı ve kuzeybatısında Almanya, güneyinde Avusturya ve doğusunda Slovakya ile komşudur.

Tarihi Prag kenti, ülkenin başkenti ve en büyük kenti olmasının yanısıra, çok ilgi çeken bir turizm merkezidir. Ülke, Bohemya ve Moravya bölgelerinden oluşur ve daha büyük Silezya bölgesinin bir parçasıdır. Çek Cumhuriyeti 1 Mayıs 2004'te Avrupa Birliği'nin üyesi olmuştur.

Ülkenin dünya çapında tanınan ürünleri kristal ve cam işlemeleri ve granattir. Bunun yanında bira gerek üretim ve gerek kültür olarak ülkenin en önemli sembollerindendir. Türkiye dahil olmak üzere pek çok ülkede yerel bira üreticileri, isim haklarını, başta Bohemya bölgesine bağli Pilsen şehri olmak üzere bu ülkeden almıştır.




Tarih Ana madde: Çek Cumhuriyeti tarihi
Günümüzdeki Çeklerin ataları 5. yüzyılda Karadeniz ve Karpat dağlarından kalkarak Orta Avrupa'ya göç etmiş Slavlardır. 8. yüzyılda bölgede Büyük Moravya Prensliği kuruldu. 874 yılında Çek kökenli I. Bořivoj Hristiyanlığı kabul ederek Büyük Moravya Prensliği'nden bağımsızlığını ilan etti ve böylece ilk Bohemya devleti ortaya çıktı. I. Bořivoj'un kurduğu Přemyslovců Hanedanı Bohemya'yı Orta Çağ'ın sonuna kadar yönetti. Orta Avrupa'nın en güçlü devletlerinden biri olan Bohemya Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'nun bir parçasıydı.

Mezhep kavgalarından dolayı çıkan 15. yüzyıldaki Hussit Savaşları ve 17. yüzyıldaki Otuz Yıl Savaşları Bohemya halkına büyük zararlar verdi. 16. yüzyıldan itibaren bölge Habsburgların yönetimi altına girdi. Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu zayıfladıkça Bohemya önce Avusturya İmparatorluğu sonra da Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun bir parçası haline geldi.

Avusturya-Macaristan İmparatorluğu I. Dünya Savaşı sonunda yıkılınca 1918 yılında Slovakya, Bohemya, Moravya, Silezya, ve Karpat Rutenya birleşerek Çekoslavakya adında bir ülke haline geldiler. II. Dünya Savaşı'nın başlamasından sonra Slovakya Nazi Almanyası'yla anlaşarak Çekoslovakya'dan ayrıldı. Nihayet 9 Mayıs 1945 tarihinde Sovyet ve Amerikan birlikleri ülkeye girerek Alman işgaline son verdiler. Çekoslovakya tekrar birleşti. 1948 yılında yönetim komünistlerin eline geçti. Bu tarihten sonra 41 yıl boyunca Çekoslovakya Doğu Bloku'nda yer aldı.

5 Ocak 1968 tarihinde iktidara gelen Alexander Dubček siyasi bir liberalleşme dönemi başlattı. Ancak Prag Baharı adı verilen bu dönem aynı yılın 20 Ağustosunda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ve Varşova Paktı müttefiklerinin (Romanya hariç) ülkeyi işgal etmesi ile sona erdi. Kasım 1989'da Çekoslovakya Kadife Devrimi adı verilen kansız bir devrimle demokrasiye dönüş yaptı. 1 Ocak 1993 tarihinde ülke barışçı bir biçimde Çek Cumhuriyeti ve Slovakya olmak üzere iki ülkeye ayrıldı. Her iki ülkede geniş çaplı ekonomik reformlar yapıldı. Çek Cumhuriyeti 12 Mart 1999 tarihinde NATO'ya 1 Mayıs 2004 tarihinde de Avrupa Birliği'ne katıldı.


Nüfus

Demografi


Çek Cumhuriyeti nüfusunun %94.2 si Çekler'den oluşur. Küçük azınlıklar olarak Slovak (%1.9) ve Alman'lar(%0.4) vardır.Ayrıca ülkede bir miktar Leh de yaşar. Nüfusun büyük çoğunluğu şehirlerde yaşar. Nüfusun en yoğun olduğu yerler başkent Prag ile Pilsen, Brünn ve Ostrava'dır.


Din

Çek Cumhuriyeti AB'de Estonya'dan sonra en büyük ateist nüfusu barındıran ülkedir.(*) Diğer inançlar ise Katolik , Protestan


Başkent Prag
50°05′N, 14°28′E
En büyük şehir Prag
Resmi dil(ler) Çekçe (de facto)1
Hükümet Cumhuriyet
- Başkan Václav Klaus
- Başbakan Mirek Topolánek
Bağımsızlık (formed 9. yy)
- Avusturya-Macaristan'dan 28 Ekim 1918
- Çekoslavakya dissolved 1 Ocak 1993
AB'ye kabul 1 Mayıs 2004
Yüzölçümü
- Toplam 78,866 km² (117..)
30,450 sq mi
- Sular (%) 2.0
Nüfus
- 2006 yılında 10,287,189 (77th.)
- 2001 sayımına göre 10,230,060
- Yoğunluk 130/km² (77th.)
337/sq mi
GSMH
(Satın alma gücü paritesi)
[[2006 IMF]] tahmini
- Toplam $236.536 billion (42nd2.)
- kişi başına $23,100 (33rd.)
Gelişmişlik Endeksi (2004) 0.885 (30th.) – high
Para birimi Czech koruna (CZK)
Saat dilimi CET (UTC+1)
- Yaz CEST (UTC+2)
İnternet alan adı .cz4
Telefon kodu +4205

Avrupa Kıtası Ülkeleri,Bulgaristan

Bulgaristan
Bulgaristan (Bulgarca: България, Bılgariya), Güneydoğu Avrupa'da, Balkan Yarımadası'nda ülke. Batıda Sırbistan ve Makedonya Cumhuriyeti, doğuda Karadeniz, kuzeyde Romanya, güneyde Yunanistan ve Türkiye ile çevrilidir.



Tarih
Bulgaristan'ın ilk sakinleri Hint-Avrupa kökenli bir kavim olan Traklardır. Milatla birlikte ülke önce Roma İmparatorluğu, sonraysa Bizans İmparatorluğu egemenliğine girer.[kaynak belirtilmeli] Aristokratik tabakayı oluşturan Bulgarlar bir süre sonra Slavlaşarak dillerini, 10. yüzyıldan itibaren de Ortodoksluğu kabul edip dinlerini bırakarak asimile olmuşlardır.

Bizans İmparatorluğu yıkılıncaya değin Bizans ile savaşıp hakimiyet alanlarını genişleten Bulgarlar, 1018-1186 yılları arasında yeniden Bizans İmparatorluğu'nun egemenliğine girmiştir. 14. yüzyılda Türklerin Rumeli'ye çıkmasından sonra bağımsızlıklarını yitirerek Osmanlı Devleti'nin egemenliğine girmişlerdir.

Osmanlı Devleti'nin gerilemeye başlaması ve Çarlık Rusyası'nın da desteğiyle, Balkanların tümünde olduğu gibi Bulgaristan'da da ulusal kurtuluş hareketi alevlenmiş, 93 Harbi'nden yenilgiyle çıkan Osmanlı Devleti, Bulgaristan'ı 1878 yılında içişlerinde bağımsız prenslik olarak, 1908 senesinde ise tam bağımsız çarlık olarak tanımıştır.

I. Dünya Savaşı'nda Osmanlılarla aynı cephede savaşa katılan Bulgaristan, II. Dünya Savaşı'na da Almanya saflarında katılarak her iki savaştan da yenilgiyle çıkmıştır.

II. Dünya Savaşı'nın ardından Balkanlar'da ilerleyen Sovyet ordusunun da yardımıyla Georgi Dimitrov önderliğinde sosyalist rejime geçen ülke, soğuk savaş yıllarında Varşova Paktı'nın üyesi olarak kalmış, geçen yüzyılın 80'li yıllarından itibaren ise topraklarındaki Türk azınlığa uyguladığı zorla Bulgarlaştırma politikalarıyla dünyanın tepkisini çekmiş ve bunun faturasını 1989'da bulgar ekonomisine ağır bir darbe vuran Bulgaristan'dan Türkiye'ye yarım milyona yakın insanın göçüyle ödemiştir.

Doğu Bloku'nun çözülmesiyle 1990 yılında sosyalist rejimin yıkıldığı Bulgaristan, Türk azınlığa yönelik asimilasyon politikalarını da terk ederek komşusu Türkiye ile olan ilişkilerini oldukça olumlu bir temele oturtmuştur. Ülke 1 Ocak 2007 yılında Avrupa Birliği'ne katılmıştır.





Coğrafya
Balkan Dağları (Stara Planina) Bulgaristan'ı kuzeyde Tuna platosu, güneyde ise Trakya platosu olarak kabaca iki coğrafi bölgeye ayırır. Oldukça dağlık bir coğrafyaya sahip olan güney Bulgaristan'da Rodop ve Rila sıradağları yer alır. Ülkenin ve Balkanların en yüksek dağı olan 2925 metre rakımlı Musala Dağı da burada bulunmaktadır.

Ülkenin en önemli ırmağı olan Tuna Nehri, aynı zamanda Romanya-Bulgaristan sınırını oluşturur. Bulgaristan sınırları içerisinde doğup, Yunanistan-Türkiye sınırını oluşturarak Ege Denizi'ne dökülen Meriç (Maritsa) Bulgaristan'ın bir diğer önemli akarsuyudur.





İlleri

1. Blagoyevgrad
2. Burgaz (Burgas)
3. Dobriç
4. Gabrovo
5. Hasköy (Haskovo)
6. Kırcaali (Kırcali)
7. Köstendil

8. Loveç
9. Montana
10. Pazarcık
11. Pernik
12. Plevne (Pleven)
13. Filibe (Plovdiv)
14. Razgrad

15. Rusçuk (Ruse)
16. Şumnu (Şumen)
17. Silistre (Silistra)
18. Sliven
19. Smolyan
20. Sofya (Başkent)
21. Sofya

22. Eski Zağra (Stara Zagora)
23. Tırgovişte
24. Varna
25. Veliko Tırnovo
26. Vidin
27. Vratsa
28. Yambol




Ekonomi

1990'a değin devlet yönetiminde sosyalist ekonominin hakim olduğu ülke, Doğu Bloğu'nun çözülmesi sonucu Sovyet pazarını kaybetmesi ve kapitalist ekonomiye eklemlenme sorunları nedeniyle 90'lı yıllar boyunca milli gelirin % 70'e yakın küçüldüğü çok ağır bir ekonomik bunalım yaşamıştır. Bulgar ekonomisi, 90'lı yılların sonundan itibaren toparlanma sürecinde ve avrupa ulkeler arası en hızlı büyüyen ekonomileri arasındayer alır . Ekonomi ile ilgili bazı istatistik veriler şöyledir: Milli gelir (2001): 16,5 milyar $, kişi başına düşen milli gelir:3500 $, devlet borçları: 10 milyar $, devlet gelirleri (2000): 6.4 milyar $, devlet giderleri (2000): 4,4 milyar $, enflasyon (2001): % 3, ekonominin sektörlere göre dağılımı (2001): hizmet: % 57, endüstri: % 29, tarım: % 14.

2004 itibari ile NATO üyesi olan Bulgaristan 01 Ocak 2007'de de AB'nin tam üyesi olmuştur.





Din


Bulgaristan nüfusunun büyük bir kısmı Ortodoks Hıristiyan'dır. 1 Mart 2001 tarihli nüfus sayımında Ortodoks: 6.552.751, Katolik: 43.811, Protestan: 42.308, Müslüman: 966.978, Diğerler: 14.937 olarak kaydedilmiştir.[1] 4 Aralık 1992'de yapılan nüfus sayımında ilk defa Aleviler ayrı bir grup olarak sayılmış ve 83.537 kişi kendini Alevi olarak tanıtmıştır.[2]




Etnik yapı
2001 nüfus sayımına göre Bulgaristan'ın topram nüfusu (7.928.901) olup Bulgarlar: 6.655.210 (%83,9), Türkler: 746.664 (%9,4), Romanlar: 370.908 (%4,7), Ruslar: 15.595, Ermeniler: 10.832, Ulahlar: 10.566, Makedonlar: 5.071, Yunanlılar: 3.408, Ukraynalılar: 2.489, Yahudiler: 1.363, Rumenler: 1.088, Diğerler: 18.792 olarak kaydedilmiştir.[3]



Bulgaristan'daki Türkler

Bulgaristan'da, yakın zamana kadar Türkiye ve Bulgaristan arasındaki ilişkileri Bulgar devletinin inkar ve zorla asimilasyon politikaları dolayısıyla geren, çok sayıda Türk asıllı Bulgaristan vatandaşı yaşamaktadır.



Başkent Sofya
42°41′N, 23°19′E
En büyük şehir Sofya
Resmi dil(ler) Bulgarca
Hükümet Parlamenter demokrasi
- Başkan Georgi Parvanov (BSP)
- Başbakan Sergey Stanishev (BSP)
Bağımsızlık Osmanlı Devleti'nden
- Özerklik kazandı 3 Mart, 1878
- İlan etti 22 Eylül, 1908
Yüzölçümü
- Toplam 111.001,9 km² (102.)
42.858 sq mi
- Sular (%) %0.3
Nüfus
- 2005 yılında 7.726.000 (93.)
- 2001 sayımına göre 7.932.984 [1]
- Yoğunluk 67/km² (100.)
174/sq mi
GSMH
(Satın alma gücü paritesi)
2008 tahmini
- Toplam 92.894 milyar $ (64.)
- kişi başına 12,251 $ (65.)
Gelişmişlik Endeksi (2007) 0.824 (55.) – yüksek
Para birimi Lev (BGN)
Saat dilimi EET (UTC+2)
- Yaz EEST (UTC+3)
İnternet alan adı .bg
Telefon kodu +359

11 Şubat 2009 Çarşamba

Avrupa Kıtası Ülkeleri,Beyaz Rusya

Beyaz Rusya
Beyaz Rusya ya da uluslararası alanda tercih edilen ismiyle Belarus, eski bir SSCB ülkesidir. Kuzey Avrupa'da yer alır. Başkenti Minsk'dir. Komşuları batıda Polonya, kuzeybatıda Litvanya, kuzeyde Letonya, doğuda Rusya Federasyonu ve güneyde Ukrayna'dır.

Beyaz Rusya, diğer BDT ülkelerinin yanında Moskova hükümetine en yakın olanı oldu. 1991'de Sovyetlerin dağılmasıyla bağımsızlığını ilan eden Beyaz Rusya, gün geçtikçe dünyaya ayak uydurmaya başlamış ve en nihayetinde liberal dünyaya kendini kabul ettirmiştir. Beyaz Rusya, Avrupa'da Rusya Federasyonu ile beraber idam cezası veren tek ülkedir.

Ancak, yeni doğalgaz krizi sonrasında zor ekonomik koşullarla karşılaşan Beyaz Rusya yeniden Rusya ile birleşmek için görüşmelerde bulunmaktadır. Bunun için yapılması gerekli ilk şey olan aynı para birimini kullanma şeklindeki adımların atılması için Beyaz Rusya, Rusya Devlet Başkanı ile görüşme talebinde bulunmuştur.



Tarih
Ana madde: Beyaz Rusya tarihi
6. ve 8. yüzyıllar arası Beyaz Rusların ataları olan kavimler, bu ülkeye yerleşti ve daha önce burada yaşayan Fin-Ogur kökenli bazı kavimleri zamanla özümlediler. 9. yüzyılın sonunda bölgede İsveç kökenli Varegler tarafından Polotsk ve Turov prenslikleri kurulduysa da 10. yüzyılın sonunda bu prenslikler Kiev Prensliği'ne bağlandılar. 10. yüzyılda bu bölge Bizans İmparatorluğu tarafından vaftiz edilen Kiev Prensi 1. Vladimir tarafından 988 yılından başlayarak Hristiyanlaştırıldı. 1237 yılında bu prenslikler daha sonra Polotsk prensliğinden ayrılan Minsk ve Vitebsk prenslikleriyle birlikte özerliklerini kazandılarsa da aynı yıl Altınordu İmparatorluğu'nun vasalı oldular. Ancak bölge 1239-1320 yılları arasında Litvanya Büyükdüklüğü tarafından fethedildi. Litvanyalılar, devletlerinin başkentlerini Kernavė'den önce Grodno (Beyaz Rusça: Hrodna)'ya, sonra Novogrudok (Beyaz Rusça: Navahrudak)'a taşıdılar ve devletin resmi dili Beyaz Rusça oldu. Ancak 14. yüzyılda devletin başkenti önce Trakai'ye, sonra Vilnius'a taşınınca ve Litvanyalılar paganlıktan önce Ortodoks'luğa, sonra Polonyalıların etkisiyle 15. yüzyılda Katolikliğe geçince, bu durum Ortodoks inancını büyük ölçüde koruyan Beyaz Ruslar'ın tepkisini çekti. Bugünkü Beyaz Rusya'yı oluşturan bölge Litvanya'ya bağlı Brześć Litewski (Bugün Brest), Vitebsk (Beyaz Rusça: Viciebsk), Novogrudok, Minsk (Beyaz Rusça: Mensk), Polock (Polotsk), Mscislaw (Mstislavl) ve Wilno (Vilnius) illerine bölündü.

1386 yılında Litvanya Büyükdükü Jogalia, 2. Wladyslaw adıyla Polonya Kralı olunca, 2 ülke arasında Jagiellon hanedanı aracılığıyla kişisel birlik kuruldu. Bu birliktelik 1569 yılında Lublin Birliği antlaşmasıyla kalıcı bir birlikteliğe dönüştü. Litvanya'nın kalıcı birliğe yanaşmada güçlük çıkarması 1567'de Podlasya, Volinya, Podolya ve Kijow (Kiev) illerinin Polonya Kralı 2. Zygmunt tarafından ele geçirilmesine yol açtı.

Bu arada daha sonra Rus Çarlığı'na dönüşecek olan Moskova Büyük Düklüğü'nün tehdidi artmaya başladı. 1514 yılında Smolensk'i ele geçiren Ruslar, 1535 yılında Vilnius'a kadar geldiler. Ruslar, Livonya Savaşı'nda (1558-1582) 1563'de Polotsk'u işgal ederek Litvanya ordusunu Vilnius'a kadar sürdülerse de Polonyalılar 1572 yılından itibaren Beyaz Rusya'yı geri aldılar ve hatta 1581 yılında Rusya'nın Velike Luki ve Sokol kentlerini işgal edip, Pskov kentini kuşattılar. Hatta Polonyalılar, 1609 yılında kuşattıkları Smolensk'i 2 yıl sonra ele geçirdiler ve Moskova'yı 1610-1612 yılları arasında işgal ettiler. Ruslar,1612 ve 1617'de Smolensk'i geri almaya çalıştılarsa da başarılı olamadılar. 1618 yılında yapılan Deulino barışıyla Polonyalılar, Smolensk ve Czernihów (Chernigov) illerini Rusya'dan geri aldılar. Ruslar 1632'de yeniden saldırsalar da 1634'te imzalanan Polanów (Polyanovka) anlaşmasıyla başarısızlıklarını kabul ettiler.

Beyaz Rusya, genellikle 17. yüzyılın ilk yarısına kadar ekonomik olarak gelişme gösterdi. Ancak bu süreç 1648 yılında Rus Kazakları'nın önderi (atamanı) Bogdan Hmelnitski'nin Litvanya Ukraynası'nda başlattığı isyan yüzünden bitti. Kırım Hanlığı'yla ititfak kuran Hmelnitski, 1 yıl içinde Litvanya'ya bağlı Ukrayna ve Beyaz Rusya'yı ele geçirerek, Polonya'ya bağlı Lublin kentine girdi. Polonyalı'ları 1648'de Żółte Wody (Żółte Wody), Korsun ve Piławce (Pilavtsi), ertesi yıl Zborów (Zboriv) savaşında yendi ve onları, kendisine Ukrayna'da geniş haklar tanıyan Zborów anlaşmasına zorladıysa da, Polonya meclisi (Sejm) bu anlaşmayı reddetti. Karşı saldırıya geçen Polonya-Litvanya Birliği kuvvetleri Hmelnitski ve müttefiklerini Beresteczko (Berestechko, Ukrayna) savaşında yenilgiye uğrattı ve onu Biała Cerkiew (Bela Tserkva) anlaşmasıyla, önceki anlaşmada aldıkları hakların çoğunu kaybetmeye razı olmaya zorladı (Örneğin sadece Kiev ili özerk olacak, Braclaw (Bratislav) ve Czernihów (Chernigov) illerinin özerkliği iptal edilecekti). Bunu içine sindiremeyen Hmelnitski, saldırıya geçse de Brześć Litewski savaşında yenilgiye uğradı ve Beyaz Rusya'dan çekilmek zorunda kaldı ancak başta Kijow (bugün Kiev) olmak üzere Ukrayna'nın önemli bir bölümünü elinde tutuyordu.

Hmelnitski, Boğdan (Moldova) voyvodası Basil Lupu ve Kırım Hanı ile ittifak kurarak Polonyalılar'ı Bitwa pod Batohem (Batoh) savaşında yenilgiye uğrattı. Ancak 1654'te Kijow (Kiev) savaşında yenilgiye uğradı ve Rus Çarı Aleksey'e sığındı. Rus Çarıyla Pereyeslav Anlaşmasını yaparak, kendisini Rusya'ya bağlı özerk Ukrayna atamanı ilan etti. Bu durum Rus-Polonya savaşı'nın başlamasına yol açtı. Aynı yıl Litvanya asıllı Polonya soylusu olan ve Litvanya'nın büyük Ataman'ı Janusz Radziwiłł (Litvanca Jonušas Radvila) kuzeni Boguslaw'la birlikte İsveç Kralı 10. Karl'la ilişki kurdu ve Litvanya'yı Polonya'dan koparmak ve İsveç'e bağlı bir hükümdar olarak yönetmek için İsveç Kralı'yla anlaştı. Bu anlaşma 1655'te İsveç'in Polonya'yı istilasına yol açtı.

1654 yılında başlayan Rus-Polonya savaşında Ruslar başlangıçta büyük başarılar kazandılar ve Polonya-Litvanya Birliği'nin sınır şehirlerinden Bely ve Dorogobuzh şehirlerini Eylül ayında ele geçirip, Smolensk'i kuşattılar. Büyük Litvanya Atamanı Janusz Radziwiłł, Orsha (bugün Beyaz Rusya'da)'da Ruslar'ı karşıladı ve onları 12 Ağustos'taki Shklov Çarpışması'nda yenilgiye uğrattı. Ancak 12 gün sonraki Szepielewicze Çarpışması'nda Aleksey Trubetskoy komutasındaki Rus ordusuna yenildi. Ruslar, geri almak istedikleri Smolensk'i 23 Aralik'ta ele geçirdiler. Ruslar ayrıca güneyden geliştirdikleri saldırıyla Bryansk, Roslavl, Homel (Gomel, bugün Homyel) şehirlerini ele geçirdiler. Pskov'dan gelişen saldırıyla da 1 Temmuz'da Nevel (bugün Rusya'da), 17 Temmuz'da Polotsk ve 17 Kasım'da Vitebsk düştü. Böylece Ruslar, yıl sonunda Polonya'dan Kuzey ve Doğu Beyaz Rusya'yı ve Ukrayna'nın doğusunu aldılar. Ayrıca Rus boyar Vasil Buturlin, ordusundaki bazı anlaşmazlıklara karşın Volinya'ya girdi ve Ostrog ve Rovno (Bugün Rivne) şehirlerini aldı. Ayrıca Rus ordusu, Polonya Livonyası'na girdi ve Ludza ve Rezekne kasabalarını aldı.

1655 yılının başında Janusz Radziwiłł, Orsha'yı Ruslardan geri aldı ve 3 ay süreyle Mohylew (Mogilev, bugün Mahilyov) şehrini kuşattıysa da alamadı. Ocak ayında Rus komutan Vasil Borisoviç Sheremetyev, kendisiyle birlik olan Polonya Kazakları atamanı Bogdan Hmelnitski'yle birlikte Kırım Tatarları'yla ortak hareket eden Polonya ordusunu Akhmatov'da izlemeye aldıysa da Polonya ordusu Zhashkov kasbasında aniden Rus ordusuna saldırıp onları beklenmedik bir yenilgiye uğrattı. Bu yenilgi üzerine Rus çarı Aleksey, Yakov Cherkassky komutasında büyük bir orduyu Litvanya'ya yolladı. Litvanya ordusu çok az direnme gösterdi ve 3 Temmuz'da Minsk Ruslar'ın eline geçti. Polonya-Litvanya birliğinin 2. büyük şehir ve Litvanya Büyükdüklüğü'nün merkezi 31 Temmuz'da Ruslar'ın eline geçti. Bunu Ağustos ayında Kovno (Kaunas) ve Grodno (Hrodna)'nun Ağustos ayında düşüşü izledi.

Ruslar ertesi yıl saldırılarını sürdürdü ve 3 Temmuz'da Minsk, 31 Temmuz'da Wilno (Vilnius) düştü. Bunu ertesi ay Kowno (Kovno) ve Grodno (Hrodna)'nun düşüşü izledi. Güneyden girişilen saldırılar sonucu Pinsk, Slonim, Kleck (Kletsk) Haziaran ayından önce düştü. 17 Haziran'da Velizh (Bugün Rusya'da) ve Eylül ayının başında Lublin düştü ve Lwów (bugün Lviv) kuşatıldı. Böylece Litvanya'ya bağlı bütün yerler Ruslar'ın eline düşmüş oldu. Prens Volkonsky komutasındaki Rus ordusu Kiev'den hareketle Dinyeper ve Pripyat ırmaklarını geçti ve Litvanya ordusunu yenerek Pinsk'e girdi. Trubetskoy komutasındaki ordu Slonim ve Kleck'e girdi ve Sheremetyev komutasındaki Rus ordusu da 17 Haziarn'da Velizh (Bugün Rusya'da)'i ele geçirdi. Bir Litvanya garnizonu Stary Bykhov'da Kazaklar'a karşı direniyordu. Sheremetyev ve Hmelnitski komutasındaki birleşik Rus-Kazak ordusu Galiçya'daki Gródek Jagielloński (Bugün Ukrayna'da Horodok) savaşında Stanisław Potocki komutasındaki Polonya-Litvanya ordusunu yenilgiye uğrattı. Ayrıca Jan Paweł Sapieha komutasındaki diğer bir Polonya ordusunun Brześć nad Bugiem (Bugün Brest) yakınlarında yenilmesiyle Lublin Eylül'de Rusların eline geçti ve Lwow şehir Ruslarca kuşatıldı. Lwow kısa bir süre sonra İsveçlilere teslim oldu. Ruslar'ın bu başarısı Polonya'nın İsveç Kralı 10. Karl tarafından istilasına (İngilizcesi The Deluge) yol açtı. Rus Dışişleri Bakanı Afanasy Ordin-Nashchokin, Polonyalıların ateşkes önerini kabul etti ve 2 Kasım 1655'te ateşkes ilan edildi. Bu arada 1617'de imzalanan ve İsveç yararına olan düzenlemelerin yer aldığı Stolbovo Anlaşması'nı kendi lehine düzenlemek isteyen Rusya'nın 1656 yazında İsveç İngria'sındaki Nöteborg (Bugün Rusya'da Shlisselburg) ve Nyenskans (Fincesi Nevanlinna, bugün Sankt Petersburg) kasabalarını ele geçirmesiyle Rus-İsveç Savaşı'na yol açtı. Ruslar Polonya-Litvanya'dan Dyneburg (Bugün Letonya'da Daugavpils) ve İsveç'ten Kokenhuza (Bugün Kokneze) kasabalarını alarak İsveç'in 2. büyük kenti ve İsveç Livonyası'nın merkezi Riga'yı kuşatması ve Dorpat (Tartu)'nın Ekim ayında düşmesine karşın İsveçliler güçlerini toparladılar ve İngria'da kaybettkleri yerleri geri aldılar. Daha sonra karşı saldırıya geçerek Petseri (Bugün Pechory)'yi ele geçirdiler. Ruslar bunun üzerine 28 Aralık 1658'de imzalanan Vallisaari Anlaşması'yla Rusya; ele geçirdiği Koknese, Aluksne, Dorpat ve Syrensk (Bugün Vaksnarva) kasabalarını elinde tuttu. Ancak Polonya'nın karşı saldırıya geçmesi yüzünden İsveç'in yeniden saldırmasından endişelenen Rus Çarı Aleksey, 1661'de imzalanan Kardis Anlaşması'yla aldığı yerleri geri verdi.

Polonya Kralı 2. Jan Kazimierz Vaza'nın politikalarından hoşnut olmayan Poznan valisi Krzysztof Opaliński ve Büyük Polonya valisi Bogusław Leszczyński Ujście (Almancası Usch)'de İsveç Kralı'na teslim oldu ve ülkenin batısının büyük bölümü İsveç'in eline geçti. Varşova 29 Ağustos'ta düştü. Başkent Krakov 18 günlük kuşatmanın ardından 13 Ekim'de İsveçlilerin eline geçti. Bunun üzerine 2. Jan, Avusturya'nın elindeki Silezya bölgesine kaçtı. Savaşın gidişini değiştiren olay, İsveçlilerin başarısız olduğu Częstochowa'daki Jasna Góra kuşatması oldu. Bunu üzerine İsveçlilere karşı Tyszowce Konfederasyonu kuruldu. Bir ara Lwow'a kadar ilerleyen 10. Karl, Rusya'nın saldırısı üzerine Galiçya bölgesinden çekildi. Polonyalılar, 30 Haziran 1656'daki savaşla Varşova'yı geri aldılarsa da 1526'dan beri Prusya Düklüğü'nün elinde tutan Brandendurg Krallığı'nın en büyük amacı, düklüğü Polonya'nın vesayetinden kurtarmaktı. Bu amaçla Brandenburg Kralı Friedrich Wilhelm, 10. Karl'la 23 Temmuz'da Marienburg (Bugün Malbork) Anlşaması'yla ittifak kurdu. Bu ittifak 23 Kasım'da imzalanan Labibau (Bugün Polessk) Anlaşması'yla kuvvetlendirildi. Bu anlaşmayla İsveç, Polonya'ya bağlı Krallık Prusyası ve Warmia'yla ilgili hak iddiasından Brandenburg lehine vazgeçti. Birleşik İsveç-Brandenburg ordusu, 3 gün süren svaş sonucu 20 Temmuz 1656'da Varşova'yı yeniden ele geçirdi. Bu arada 2. Jan geri döndü ve Lwow'da yeniden taç giydi. Bu arada Ruslar'ın Polonyalılar'la ateşkes imzalamasını kendisine ihanet olarak değerlendiren Bodgan Hmelnitski, İsveç'le ittifak kurmak için girişimlerde bulunduğu sırada 1657'de öldü. Yerine Ukrayna Atamanı seçilen Ivan Vyhovsky, Polonya-Litvanya'yla ittifak kurunca Rusya'yla ateşkes bozuldu. Bu arada Polonyalılar, bazı yenilgilere karşı İsveç-Brandenburg ordularını 1657'de ülkeden attılar. Bu arada Branderburg'u İsveç'ten koparmak isteyen 2. Jan, 19 Eylül 1657'de imzalanan Wehlau (Bugün Znamensk) Anlaşması'yla Düklük Prusya üzerindeki egemenlik hakkından vazgeçti. Bu anlaşma 6 Kasım 1657'de imzalanan Bydgoszcz (Almancası Bromberg) ve 1660'da imzalanan Oliva Anlaşmaları'yla gözden geçirilerek onaylandı.

Bu arada Polonyalı komutan Jan Paweł Sapieha, Prens Yuri Dolgurokov'un elindeki Wilno'yu ablukayı 11 Ekim 1658'e kadar sürdürdü ancak kenti alamadı. Ataman Vyhovsky, Haziran 1659'da Kijow'u General Sheremetyev'in almaya çalıştıysa da başaramadı. Ancak Kırım Tatarları'yla ittifak kurarak 29 Haziaran 1659'da Prens Aleksey Trubetskoy'u yenerek Konotop'u aldı. Buna karşın Sheremetyev'e karşı Ağustos 1659'da yaptığı Chyhyryn (Türkçe Çehrin) savaşını kaybederek Polonya'ya kaçtı. Bu olay üzerine Yuri Hmelnitski yeni ataman seçildi. Stepan Czarniecki komutasındaki ordu Polonka Savaşı'yla Beyaz Rusya'nın batısını geri aldı. Hmelnitski, Jerzy Sebastian Lubomirski'yle birleşerek Rus ordusunu Słobodyszcze'de yenerek onları Beyaz Rusya'dan kurtardı. Potocki ve Lubomirski komutasındaki Polonya ordusu Rus ordusunu Cudnów (Bugün Chudniv)'da yenerek Rus komutan Sheremetyev'i esir aldılar. 1661'de Vilnius'tan başlayarak Litvanya şehirleri teker teker Ruslardan geri alındı. Doğu Ukrayna, Glukhov dışında savaşsız Polonya tarafından işgal edildi ve Rus ordusu 1664'te Wiciebsk'te yenildi. Ancak Lubomirski'nin isyanı Polonya-Litvanya'yı 1667'de imzalanan Andruszow (Andrusovo) Anlaşması'yla Smolensk ve Kijow dahil Doğu Ukrayna'yı Rusya'ya bırakmaya zorladı.

1700-1721 arasında yapılan Büyük Kuzey Savaşı'nda Beyaz Rusya, 1702'de Stanisław Leszczyński'yi Polonya tahtına geçirmek isteyen İsveç Kralı XII. Karl tarafından işgal edildi. Bu işgalden İsveç ordusunun Rus Çarı 1. Petro'ya yenildiği 1709'daki Poltava Savaşı'yla kurtulsa da bölge harabeye döndü ve Leszczyński, 5 sene hüküm sürdükten sonra aynı zamanda Saksonya Kralı olan 2. Augustus'a tahtını kaptırdı.

Stanisław Leszczyński, Fransa'nın desteğiyle 2. Augustus'un ölümünden sonra yeniden tahta geçti. Ancak, 3. Augustus'u tahta geçirmek isteyen Rusya, Polonya-Litvanya'ya girerek Polonya Veraset Savaşı'nı başlattı. 5 yıl süren savaş sırasında ülke bölge yeniden harap oldu ve savaş Leszczyński'nin 1736'da Polonya tahtından vazgeçip Lorraine-Bar dükü olmasıyla sona erdi.





Belarus Coğrafyası
Konum: Doğu Avrupa'da Polonya'nın doğusunda
Yüzölçümü: 207,600 km²
Sınırları: 2,900 km
Sınır Komşuları: Letonya ile 141 km, Litvanya ile 502 km, Polonya ile 407 km, Rusya ile 959 km, Ukrayna ile 891 km
İklimi: Kışlar soğuk, yazlar serin ve nemli geçer. Karasal iklim ve deniz iklimi arasında geçiş yaşanır.
Arazi Yapısı: Arazi genellikle yatık olup, çok sayıda bataklık bulundurur.
Doğal Kaynakları: Ormanlar, bataklık kömürü, az miktarda petrol ve doğal gaz




Ülke Yönetimi
Ülke adı: Resmi uzun adı: Belarus Cumhuriyeti
kısa şekli : Belarus
yerel adı: Respublika Byelarus'
eski adı: Beyaz Rusya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti
uluslararası: Belarus
Yönetim biçimi: Başkanlık Tipi Cumhuriyet
Başkent: Minsk
İdari bölmeler: 6 bölge ve bir belediye; Brestskaya (Brest), Homyel'skaya (Homyel'), Horad Minsk, Hrodzyenskaya (Hrodna), Mahilyowskaya (Mahilyow), Minskaya, Vitsyebskaya (Vitsyebsk)
Bağımsızlık günü: 25 Ağustos 1991
Milli bayram: Bağımsızlık günü, 3 Temmuz (1944); 25 Ağustos 1991
Anayasa: 15 Mart 1994; 27 Kasım 1996 ve 17 Ekim 2004 tarihlerinde yeniden düzenlenip yürürlüğe konulmuştur.
Hukuk sistemi: Genel hukuk kurallarına göre düzenlenmiştir.
Oy kullanma yaşı: 18 yaşından itibaren; genel
Üyesi olduğu kuruluşlardan bazıları:

CIS (Bağımsız Devletlerin Topluluğu)
CCC (Gümrük İşbirliği Konseyi)
CEI (Orta Avrupa Girişimi)
WTrO (Dünya Ticaret Örgütü)




Nüfus Bilgileri
Nüfus: 10,293,011 (Temmuz 2006 verileri)
Yaş yapısı: 0-14 yaş: %15.7 (erkek 825,823; kadın 791,741)
15-64 yaş: %69.7 (erkek 3,490,442; kadın 3,682,950)
65 yaş ve üzeri: %14.6 (erkek 498,976; kadın 1,003,079) (2006 verileri)
Nüfus artış oranı: %-0.06 (2006 verileri)
Mülteci oranı: 2.3 mülteci/1,000 nüfus (2006 tahmini)
Cinsiyet oranı: doğumlarda: 1.05 erkek/kadın
15 yaş altı: 1.04 erkek/kadın
15-64 yaş: 0.95 erkek/kadın
65 yaş ve üzeri: 0.4 erkek/kadın
toplam nüfusta: 0.88 erkek/kadın (2006 verileri)
Bebek ölüm oranı: 13 ölüm/1,000 doğan bebek (2006 tahmini)
Ortalama hayat süresi: toplam nüfus: 69.08 yıl, erkek: 63.47 yıl, kadın: 74.98 yıl (2006 verileri)
Ortalama çocuk sayısı: 1.43 çocuk/1 kadın (2006 tahmini)
HIV/AIDS - hastalıklarına yakalanan yetişkin sayısı: %0.3 (2001 verileri)
HIV/AIDS - taşıyan insan sayısı: 15,000 (2001 verileri)
HIV/AIDS - hastalıklarından ölenler: 1,000 (2001 verileri)
Okur yazar oranı: 15 yaş ve üzeri bilgiler
toplam nüfus: %99.6, erkek: %99.8, kadın: %99.5 (2003 verileri)




Ekonomik Bilgiler Ekonomiye genel bakış: 1995`de Cumhurbaşkanı Lukashenko, ülkeyi piyasa sosyalizmine yönelttiğinden beri, Beyaz Rusya küçük yapısal reformlar görmüştür.

GSYİH: Satınalma Gücü paritesi - 73.09 milyar $ (2005 verileri)
GSYİH - reel büyüme: %9.2 (2005 verileri)
GSYİH - sektörlere göre: tarım: %9.3
endüstri: %31.6
hizmet: %59.1 (2005 verileri)
Enflasyon oranı (tüketici fiyatlarında): %10.3 (2005 verileri)
İş gücü: 4.3 milyon (2005)
İşsizlik oranı: %1.6 (2005)
Bütçe: gelirler: 5.903 milyar $; giderler: $6.343 milyar (2005 verileri)
Endüstri: Metal-kesme makine araçları, traktörler, kamyonlar, motosikletler, televizyon setleri, kimyasal elyaf, gübre, tekstil, radyolar, buzdolapları
Endüstrinin büyüme oranı: %15.6 (2005 verileri)
Elektrik üretimi: 30 milyar kWh (2003)
Elektrik üretimi için kaynaklar: Fosil yakıtlar: %99.9, hidro: %0.1, nükleer: %0 diğer: %0 (2004)
Elektrik tüketimi: 34.3 milyar kWh (2004)
Elektrik ihracatı: 800 milyon kWh (2004)
Elektrik ithalatı: 7 milyar kWh (2003)
Tarım ürünleri: Hububat, patates, sebzeler, şeker pancarı, keten, sığır eti, süt
İhracat: 16.14 milyar $ (2005)
İhracat ürünleri: Makine ve araç - gereçler, kimyasallar, metaller, tekstil, gıda ürünleri
İhracat ortakları: Rusya %38.5, Ukrayna %7.8, Polonya %7.1, Almanya, Letonya %4.2, Birleşik Krallık %4.1, Çin %4.1 (2005)
İthalat: 16.94 milyar $ (2005)
İthalat ürünleri: yakıt, doğal gaz, endüstriyel ham maddeler, tekstil, şeker, gıda maddeleri
İthalat ortakları: Rusya %57.9, Ukrayna %6.4, Almanya %9.7, Polonya %5.2(2005)
Dış borç tutarı: 4.662 milyar $ (2005 verileri)
Para birimi: Beyaz Rusya Rublesi (BYB/BYR)
Para birimi kodu: BYB/BYR
Mali yıl: Takvim yılı