12 Temmuz 2009 Pazar

Avrupa Kıtası Ülkeleri,Arnavutluk

Arnavutluk
Arnavutluk, resmî adı Arnavutluk Cumhuriyeti (Arnavutça: Republika e Shqipërisë, İngilizce: Albania). Balkan Yarımadası'nda ülkedir. Komşuları kuzeyde Karadağ, kuzeydoğusunda Kosova, doğusunda Makedonya Cumhuriyeti ve güneyinde Yunanistan'dır. Ayrıca ülkenin batıda Adriyatik Denizi ve güneybatıda İyonya Denizi'ne kıyısı vardır. Arnavutluk Avrupa Birliği 'ne aday, Karadeniz Ekonomik İşbirliği ve İslam Konferansı Örgütü'ne üyedir.


Etimoloji
Türkçe'deki Arnavut kelimesi bir güney Arnavut (Toska) boyu olan 'Arvanit'lerin Türkçeleştirilmiş şeklidir. Orta Çağ'da Arnavutlar antik İlliryalılar ve Pelasglar isimlerinin yerine Arber, Arberesh, Arbanon, Arbanoi isimleriyle anıldılar. Yeni Çağ'da ise Arnavutlar ülkelerine kartallar ülkesi anlamında Shqiperia (okunuşu Şkipria veya Şkiptar) şeklinde adlandırmaktadır. Diğer çoğu dünya dillerinde ise 'Albania' kelimesi kullanılır. Nitekim Latince “alba” = yüksekte duran, demektir. Arnavutluğa “albania” ve arnavutlara “albanian” denir


Tarih
Ana madde: Arnavutluk tarihi

Antik Tarih
Arnavutların kökeni olarak Pelasglar görülür. Pelasglar Avrupa'nın en eski kavimi olarak bilinir. Yunanlılar da köklerini Pelasglara dayandırır. Pek çok tarihçi İlliryalılar ve Pelasg'ların Helen kavimlerinden Dorlar ile akraba olduğu ve Helen kültürünün kurucuları oldukları görüşündedir.

Arnavutlar tarihçilerce eski İlliryalıların devamıdır. Antik İllirya bugünkü Dalmaçya sahil bölgesidir (bugünkü Hırvatistan ve Karadağ) ve pek çok Roma İmparatoru bu bölgedendir.

Roma İmparatorluğu'nun kurucu halklarından olan İlliryalılar 5. yüzyılda Roma İmparatorluğu'nun Germen, Hun ve Slavlar tarafından saldırıya uğraması ve yıkılması sonucunda 7.-8. yüzyıllardan sonra giderek Slavların eline geçmiş ve bölge Orta Çağ'dan sonra Hırvatistan ve Karadağ olarak anılmaya başlanmıştır. 20. yüzyılda da bu bölgede 'Güney Slavları' anlamında 'Yugoslav' devleti kurulmuştur.

Arnavutlar, Avrupa'nın en eski halklarından oldukları ve ayrıca milli kimliğini (aidiyetini) dinsel farka dayandırmayan tek Balkan milleti oldukları konusunu özellikle vurgularlar. Arnavut dili (Arn. Shqip, Shqipja, gjuha shqipe, gjuha shqiptare) Hint-Avrupa dil ailesinin özgün bir koludur. Arnavutçada, uzun süre komşu olmaktan ve 1000 yıllık Bizans idaresinden dolayı Yunanca ve Sırpça, 437 yıllık Osmanlı idaresinden dolayı da Türkçe ve Arapça kelimeler mevcuttur. Latin ve Germen dilleriyle de, bilhassa İtalyanca, Fransızca ve Almanca ile benzer yanları çoktur. Yine de Arnavutça kelime haznesi olarak saf bir dildir.

Eski Yunanca ve Etrüskçe'nin de İllirce ve Arnavutça ile dolaysız akraba olduğu yönünde linguistik hipotezler mevcuttur.


Ortaçağ
Antik Çağ'da Hıristiyanlığın Arnavutluk'a yayılması çok erken tarihlerde gerçekleşti. Durres kenti dünyadaki en eski piskoposluk merkezlerinden biridir. Aziz Pavlus daha 1.yüzyılda İllirya'ya Hıristiyanlığı tanıtmıştı.

325 yılındaki İznik Konsili'nde tüm İllirya Roma idaresine bırakılmıştı. 731 yılında ise Bizans İmparatoru III. Leo Durres Metropollüğünü Bizans'a bağladı. 927 yılında Bizans Bulgar Patrikhanesini kabul etmeye mecbur kalınca, Arnavut Kilisesi de Bağımsız Ohri Piskoposluğu'na, dolayısıyla 1. Bulgar İmparatorluğu'na bağlandı. 1018 yılında Bizans bölgeyi geri aldı. 1054 yılındaki Roma ve Bizans Kiliseleri arasındaki büyük bölünme (Schisma), önceleri Arnavut Kilisesi için etki yapmadıysa da, 13. yüzyılda Arnavut Kiliseleri de iki rakip olan Katolik ve Ortodoks yani Roma ve Bizans Kiliseleri arasında ikiye bölündüler. Orta Çağ'da ortaya Arnavut Ortodoks Kilisesi ve Arnavutluk Katolik Kilisesi şeklinde bir bölünme çıktı.

Roma İmparatorluğu'nun kurucu halklarından olan İllirya bölgesi 5. yüzyılda Roma'nın Germen, Hun ve Slavlar tarafından saldırıya uğraması ve yıkılması sonucunda 7.-8. yüzyıllardan sonra giderek Slavların eline geçmiş ve bölge Orta Çağ'dan sonra Hırvatistan ve Karadağ olarak anılmaya başlanmıştır. 20. yüzyılda da bu bölgede 'Güney Slavları' anlamında 'Yugoslavya' devleti kurulmuştur. Ancak Arnavutlar bu bölgede her zaman hak iddia etmişlerdir.

Ortaçağda bölgenin tam Doğu ve Batı Roma İmparatorlukları'nın sınırında bulunması nedeniyle Arnavutlar 6.yüzyıldan sonra Slavlaşma tehlikesine karşı, batının en güçlü şehri olan Venedik'in himayesine girerek Katolikliği tercih etmişler ama daha doğuda kalan Kosova ve bugünkü Sırbistan bölgeleri hızla Slav asimilasyonuna ve Ortodokslaşmaya girmiştir (Bkz.Arnavut Ortodoks Kilisesi). Doğu Roma'nın 13. yüzyıldan sonra yıkılma sürecine girmesi sonucu doğudan gelen Osmanlılar 15.yüzyılda bölgeyi ele geçirmişler, Arnavutların ulusal kahramanları Gjergj Kastrioti'nin (İskender Bey) önderliğinde 40 yıldan fazla süren direnişini kırıp bölgeyi 1478'de ele geçirmişlerdir. Bu gelişmeler yüzbinlerce Arnavut'un İtalya'ya ve özellikle Sicilya ve Kalabriya bölgelerine göç etmesine yol açmıştır. İtalya Arnavutları 'Arberesh' adıyla anılmaktadır.


1054'deki Doğu - Batı / Ortodoks - Katolik Kiliselerinin birbirlerinden tamamen ayrılmaları (Schisma) Arnavutluk'ta önceleri büyük etki yapmadı. İki kilise de birbirine rakip oluşturmadan yanyana bir arada var oldu. Ancak 12. yüzyıldan sonra Bar'da Benedikt Manastırının kurulmasıyla Roma'nın ve Katolik Kilsesinin etkisi Arnavutluğun kuzeyinde arttı. Durres'te ise Ortodoks Kilisesi daha hakimdi. Arnavutluk'ta 13. yüzyılda Katolik - Ortodoks ayrışımı daha da belirginleşti. Ülkenin güneyi tartışmasız Ortodoksluğun hakimiyetindeydi. Arnavutluk kıyıları bu dönem Normanların saldırısına uğradı.

Ortacağ'da Arnavutlar genelde Arber adıyla anılıyorlardı. Bu aynı zamanda 12. yüzyıl sonunda Kruja Kalesi bölgesinde oluşmuş olan Arbanon Kırallığı'nda yaşayan halkın da adıydı. Bu Katolik Kırallık, Ortodoks Kilisesine bağlı olan Kruja yönetiminden ayrılarak oluşmuştu.

1204 yılından sonra Arnavutluk önce Epir Despotluğu'na, 1230 yılında 2. Bulgar İmparatorluğu'nun eline geçti. Ancak Bulgarlar Bizanslılar tarafından bölgeden 1246'da atıldı ve Bizans'ın vesayetinde Epir Despotluğu yeniden kuruldu. Bu dönemde Dıraç kenti, sık sık İki Sicilya Krallığı'nın işgaline uğradı. Sırplar 1280'in ilk yarısında İşkodra'yı ele geçirdiler.

Arnavut Katolikliği, 1342-1355 arasındaki Sırp Çarı Stefan Dushan'ın hakimiyetini zarar görmeden atlattı. Sirp Çarı'nın ölmesi ve Sırp Kırallığı'nın dağılmasının ardından soylu Arnavut sülalesi ŞAR, Zeta bölgesi ve Arnavutluk'un kuzeyinde iktidarı ele geçirdi. Ballsha'lar 1368'de Ortodoksluk'tan Roma-Katolik Kilisesine geçtiler. Lezha piskoposlugunun kurulmasi da bu dönemde gerçekleşti.




Osmanlı İmparatorluğu
Osmanlı Türkleri 14. yüzyıldan itibaren Anadolu ve Balkan Yarımadası'na akınlar yapmaya başladılar. 15. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu Balkan Yarımadası'nın büyük bölümü ile birlikte bugünkü Arnavutluk topraklarını da ele geçirdi.

Katolik olan Arnavutluk'un kuzeyini Kastrioti Skanderbeg'in ölümünden sonra Osmanlılar'ın ele geçirmesi on yıl dahi sürmedi. 1479'da Venedik Devleti Osmanlılar'la barış anlaşması yaparak İşkodra ve Lezha'yı Osmanlılara bıraktı. Piskoposluk merkezi olan Durres de 1501'de Türklerin eline geçti. Bundan sonra Katolik Arnavutlar'ın çoğunluğu fiilen İslam hakimiyeti altında yaşadılar. Osmanlilarin hakimiyeti önceleri sadece sahil bölgelerindeydi. Mirdita, Dukagjin ve Malesia e Madhe boylarının bölgelerine İslam hakimiyeti giremedi. Bu bölgelerde 1490 - 1550 arasında Osmanli hakimiyetine karşı pek çok isyan oldu. İskender Bey'in ölümünden sonra direnişi Lek Dukagjin, Muzaka ve Thopia aileleri sürdürdü.

Çok uzun süren ve tam olarak hiç bitmeyen Arnavut direnişinin Osmanlılarca kırılmasından sonra 15. ve 16. yüzyıllarda yarım milyon civarında islamlaşmak istemeyen Arnavut İtalya'ya kaçmak zorunda kaldı (Arberesh'ler).

Arnavutluk'un Osmanlılarca fethinden sonra İslam dini, Arnavutlar'a üçüncü bir din olarak katıldı. 17. yüzyıldan sonra diğer Balkan milletleri gibi Arnavutlar da müslümanlaştılar. Ancak Arnavutlar müslümanlaşınca, Rumlar, Gürcüler, Ermeniler, Boşnaklar vb. gibi Türkleşmeyip, Arnavut kültürünü ve soylarını inatla korudular ve İstanbul Saray Yönetiminde Sadrazamlık, Paşalık, Valide Sultanlık gibi pek çok mevkiyi 17.yy.'dan sonra diğer sayısız etnik gruba rağmen ellerine geçirdiler. Bu sayede hem pozisyonlarını güçlendirdiler, hem de kendileri için asimilasyonu büyük beceri ile en alt düzeyde tuttular.

Osmanlılar'ın Arnavutluk Katolik Kilisesine karşı politika sürdürmelerine karşın, Arnavut Ortodoks Kilisesi herhangi bir baskı görmedi, ayrıca 17. yy.'dan sonra bir kalkınma ve gelişim yaşadı. Osmanlı'nın son döneminde ülkenin kuzeyi İşkodra, merkezi Manastır ve güneyi Yanya viliayetinin sınırları içierisindeydi. 1. Balkan Savaşı'nda ülke Karadağ, Sırbistan ve Yunanistan'ın işgaline uğradı ve yağmalandı. İtalya ve Avusturya Macaristan'ın araya girmesiyle Arnavutluk Krallığı kuruldu. 1. Dünya Savaşında Karadağ, Avusturya Macaristan, Yunanistan ve İtalya'nın savaş alanı oldu.


II. Dünya Savaşı
Arnavutluk II. Dünya Savaşı'nda Mihver Devletler tarafından işgal edilen ilk ülkeydi. Dünya Çekoslovakya ve Polonya'daki Alman askeri faaliyetlerine odaklanmışken; Benito Mussolini, Arnavutluk'a hücum ederek işgal etti. Adolf Hitler hücumlarına başladığı sırada, İtalyan diktatör İtalya'nın Adriyatik'te karşısına tekabül eden Arnavutluk'a göz koymuştu. Özellikle Durrës'teki bazı direnişlere rağmen, İtalya 7 Nisan 1939'da Arnavutluk'a hücum etti ve Arnavutluk parlamentosundan ülkenin İtalya ile ittifak kurmak konusunda oyladığı tarih olan 12 Nisan'da ülkenin kontrolünü ele geçirdi. III. Victor Emmanuel, Arnavutluk hükümdarlığını aldı ve İtalyanlar Shefget Verlaci'nin idaresi altında faşist bir hükümet kurdular ve kısa zamanda Arnavut askeri ve diplomatik kanunlarını sindirdiler. 1940 yılının Ekim ayında Mussolini, Arnavut üssünü Yunanistan'a hücum başlatmakta kullandı. Ancak Yunan kuvvetleri İtalyan ordusunu püskürttü ve çok geçmeden ülkenin güneyini ele geçirdi. Bu durum Almanların Yunanistan'ı işgal bahanesi oldu. II. Dünya Savaşı sırasında komünist partizanları da içeren Arnavut milliyetçi gruplar, İtalyanlar'a ve akabinde Almanlar'a karşı mücadele ettiler. 1944 yılının Ekim ayında Sovyet askerinin yardımı olmaksızın bunu yapabilecekleri tek Doğu Avrupalı millet olan Almanlar'ı attılar. Kısmen Fransız eğitimi almış olan Enver Hoca Labor Partisi (Arnavut Komünist Parti)’nin genel sekreterliği pozisyonunda sergilediği iyi ahlakı sayesinde ülkenin lideri oldu. Komünist Parti diğer Bolşevik Komünist Partiler'in de yardımıyla 8 Kasım 1941'de kurulmuştu.



önemli bilgiler

Başkent Tiran
41°20′N, 19°48′E
En büyük şehir Tiran
Resmi dil(ler) Arnavutça
Hükümet Parlementer Devlet
- Devlet başkanı Bamir Topi
- Başbakan Sali Berisha
Bağımsızlık Osmanlı İmparatorluğu'ndan
- Tarih 28 Kasım 1912
Yüzölçümü
- Toplam {{{area}}} km² (139..)
{{{areami²}}} sq mi
- Sular (%) 4.7
Nüfus
- 2009 yılında 3,600,523 [1] (130..)
- Yoğunluk {{{population_density}}}/km² (63.)
{{{population_densitymi²}}}/sq mi
GSMH
(Satın alma gücü paritesi)
2007 tahmini
- Toplam $19.818 milyar[1] (112..)
- kişi başına $6,259 (100..)
Gelişmişlik Endeksi (2004) 0.784 (73..) – medium
Para birimi Lek (ALL)
Saat dilimi CET (UTC+1)
- Yaz CEST (UTC+2)
İnternet alan adı .al
Telefon kodu +355